1 Şubat 2019 Cuma

GEORGE ORWELL – 1984 (NİNETEEN EİGHTY FOUR)

MERHABALAR KİTAPLARIM OLMADAN ASLA TAKİPÇİLERİ


Geçtiğimiz ay sizlerle HAYVAN ÇİFTLİĞİ'ni paylaşmış, 1984'ü sonraya saklamıştım. 1984, Hayvan Çiftliği'nden sonra daha uzun sürede okuduğum, beni sarsan bir kitap oldu. Yazarın 1984'te yaşanacağını ön gördüğü Distopya'yı umarım hiç yaşamayız diyerek başlıyorum paylaşımıma... 


ARKA KAPAK
Parti’nin dünya görüşü, onu hiç anlayamayan insanlara çok daha kolay dayatılıyordu. (...) Her şeyi yutuyorlar ve hiçbir zarar görmüyorlardı çünkü tıpkı bir mısır tanesinin bir kuşun bedeninden sindirilmeden geçip gitmesi gibi, yuttuklarından geriye bir şey kalmıyordu.



George Orwell’in kült kitabı Bin Dokuz Yüz Seksen Dört, yazarın geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosudur. Bireyselliğin yok edildiği, zihnin kontrol altına alındığı, insanların makineleşmiş kitlelere dönüştürüldüğü totaliter bir dünya düzeni, romanda inanılmaz bir hayal gücüyle, en ince ayrıntısına kadar kurgulanmıştır. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde, ütopik olduğu kadar gerçekçi bir romandır Bin Dokuz Yüz Seksen Dört. Güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen bir başyapıttır; yalnızca yarına değil, bugüne de ilişkin bir uyarı çığlığıdır.



ÖZET
Romanımızda olaylar 1984 yılının 4 Nisan gününde İngiltere ile Kuzey ve Güney Amerika’yı kapsayan Okyanusya’nın üçüncü en kalabalık eyaleti Havaşeridi Bir’in ana kenti Londra’da başlamaktadır. Okyanusya totaliter rejime sahip, dini inancın yasaklandığı,  bir asker- polis devletidir.
Otuz dokuz yaşındaki ufak tefek kavruk, vasat zekâlı, küçük bir memur olan Winston Smith, asansörü bozuk, sıkça elektrik kesintilerine maruz kalan, girişinde “BÜYÜK BİRADERİN GÖZÜ ÜZERİNDE” yazan posterin asılı durduğu Zafer Konutları’ndaki evine gelir. Evi yedinci kattadır. Evde “Büyük Birader”in insanların tüm yaşamlarını izlemesini sağlayan “TELE-EKRAN” vardır. Ekran’ın kapatılması Parti tarafından yasaklanmıştır. Bu yasak Düşünce Polisi tarafından da takip edilmektedir.
Winston Smith’in çalıştığı Gerçek Bakanlığı, Piramit şeklinde üç yüz metre yüksekliğinde bir binadır. Üzerinde partinin sloganı yazmaktadır.
“SAVAŞ BARIŞTIR
ÖZGÜRLÜK KÖLELİKTİR
CAHİLLİK GÜÇTÜR.” (Sayfa 14)


Winston Smith, "Gerçek Bakanlığı"nda çalışmaktadır. Görevi Times Gazetsi’nde ve geçmişe ait haberleri Parti’nin isteğine uygun olarak değiştirmektir. Bunun dışında savaşla ilgilenen Barış Bakanlığı, yasa ve düzeni sağlayan Sevgi Bakanlığı, ekonomiden sorumlu Varlık Bakanlığı da vardır. Parti tarafından “Yeni Söylem” adı verilen içerisinden Parti’nin isteğiyle; gereksiz sözcükler çıkarılan, ifade özgürlüğünü ve çeşitliğini kısıtlayan bir dil oluşturulmakta halk bu dili konuşmaya zorlanmaktadır.

Ama bir gün her şey değişir. Winston çalıştığı bakanlıkta geçmişin Parti’nin isteğine uygun değiştirilmesinden yola çıkarak sistemi kendince sorgulamaya başlar. Antika eşyalar satan Mr. Charrington’un eskici dükkânından, bir defter ve kalem alır. Bu defteri günlük yapar ve"Tele-Ekran"dan görülmeyecek şekilde günlüğünü yazmaya başlar. Bu şekilde geçmişi kayıt altına almak, Büyük Birader’in varlığını sorgulamak suçtur. Ve Winston artık bir düşünce suçlusudur.


Winston gibi “Gerçek Bakanlığı”nda çalışan "Anti-Sex" adlı örgütün üyesi ve aynı zamanda Gerçek Bakanlığının Kurgu kısmında çalışan Julia, Winston’un avucuna gizlice  "Seni Seviyorum"  yazan bir kâğıt sıkıştırır. Winston ve Julia kayıt cihazlarının olmadığı yerlerde buluşurlar. Parti’nin kurallarına göre bu da suçtur. Çünkü evlilikler de Parti tarafından seçilen eşle yapılır. Aşk yasaktır. Winston hali hazırda başka bir kadınla da evlidir.
Winston’un eline O’Brien aracılığı ile Parti’ye karşı kurulan bir örgüte ait bir kitap geçer. O’Brien; sözü geçen Parti’nin yüksek kademesindeki küçük çevreye mensup çirkin, yüksek ölçüde zeki bir üyedir. Emmanuel Goldstein tarafından yazılan kitabı rahat okumak için Winston günlüğü aldığı eskicinin üst katındaki odayı tutar. Odada Tele-Ekran yoktur. Bu odada Julia ile buluşurlar hem ilişkilerini devam ettiririler hem de kitabı okurlar. Kitabı okudukça devlet düzenini anlamaya başlarlar. 
DEVAMI KİTABIMIZDA…


ALINTILAR
 “Düşüncesuçu, ölümü gerektirmez: Düşüncesuçunun KENDİSİ ölümdür.” (Sayfa 38)
 “En kötü düşmanımız sinir sistemimizdir.” (Sayfa 61)

“Bağlılık düşünmemek demektir, düşünmeye gerek duymamak demektir. Bağlılık bilinçsizliktir.” (Sayfa 78)

 “Bilinçleninceye kadar asla başkaldırmayacaklar, ama başkaldırmadıkça da bilinçlenemezler.” (Sayfa 81)

“NASIL”’ını anlıyorum:”NEDEN”’ini anlayamıyorum... (Sayfa 91)

“Bir zamanlar dünyanın güneşin çevresinde döndüğüne inanmak nasıl delilik belirtisi olarak görüldüyse, şimdi de geçmişin değiştirilemeyeceğine inanmak delilik belirtisi olarak kabul ediliyordu. Bu inancı bir tek kendisi taşıyor olabilirdi ve eğer öyleyse, o zaman delinin tekiydi. Ama deliliği pek dert etmiyordu, onu asıl ürküten yanılıyor olabileceğiydi.” (Sayfa 91)

 “Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.” (Sayfa 92)
İnsan, tarihi, kitaplardan öğrenemediği gibi mimariden de öğrenemiyordu. Heykeller, yazıtlar, anıtlar, sokak adları... geçmişe ışık tutabilecek her şey sistemli bir biçimde değiştirilmişti. (Sayfa 110)

“Uğrunda savaştığımız davalar, savaş alanında, işkence odasında, batmakta olan bir gemide hep unutuluveriyordu, çünkü beden şişip büyüyerek tüm evreni kaplıyordu; korkudan çarpılmadığınız ya da acı içinde haykırmadığımız durumlarda bile yaşam her an açlığa, soğuğa, uykusuzluğa, mide buruntusuna ya da diş ağrısına karşı verilen bir savaşımdı.” (Sayfa 114)



“Bir gün karanlığın olmadığı bir yerde buluşacağız" demişti O'Brien... ...karanlığın olmadığı yer, düşlenen gelecekti; hiçbir zaman göremeyeceğimiz, ama belli belirsiz de olsa paylaşabileceğimizi sezdiğimiz gelecek.” (Sayfa 115)
“Hiyerarşik toplumun varlığı, uzun sürede, ancak yoksulluk ve cehalete yaslanarak sürebilirdi.” (Sayfa 206)

“Yüzyıl ortalarında meydana gelen 'özel mülkiyetin ortadan kaldırılması', gerçekte, mülkiyetin eskisinden çok daha az kişinin elinde toplanması anlamına geliyordu.” (Sayfa 223)

 “Savaşın amacı toprak ele geçirmek ya da toprak yitirmeyi önlemek değil, toplum yapısının hiç değişmeden sürmesini sağlamaktır.” (Sayfa 230)

“En iyi kitaplar insana zaten bildiklerini söyleyen kitaplardır.” (Sayfa 231)
 “Kimse devrimi korumak için diktatörlük kurmaz; diktatörlük için devrim yapar.” (Sayfa 284)
“İnsan insana nasıl hükmeder, Winston?
Winston biraz düşünüp” acı çektirerek” dedi.” (Sayfa 302)


KİTAPTAN NOTLAR

George Orwell’ın 1947-1948 yıllarında yazdığı 20. yüzyılın en etkileyici distopyalarından biri kabul edilen 1984’ü okudum. Hayvan Çiftliği kadar akıcı ve sürükleyici olmadı benim için.
Hayvan Çiftliği’nde olaylar hayvanlar üzerinden anlatıldığından masal okumak gibiydi. Ancak 1984 kurgu ve konu olarak daha zorlayıcı, sarsıcı bir okuma oldu.

George Orwell, “1984” romanını ‘’Avrupa’daki Son Adam’’ adıyla yayınlamak istese de yayıncının müdahalesi ile “1984” adı ile yayınlanır. Hayvan Çiftliği’nde pek çok siyasetçiyi hedef alan yazar acaba kitabın adını seçerken; kimi kast etmişti diye merak ettim.
Yayıncının bu müdahalesi bence yerinde olmuş. 1984 daha akılda kalıcı ve çarpıcı bir isim olmuş. Eminim 1990’larda 2000’lerde uçan arabaların olacağını düşünen nesil için kitabın yazıldığı yıllarda 1984 uzak ve belki de hayali bir dünyaydı kim bilir. 

1984 romanında yeni ve özgürlüklerin olmadığı dünya yapısı, yeni bir sistem, kelimeleri azaltılmış yeni bir dil vardır. Kitabın sonunda ek olarak yeni dünya düzenini anlatan ayrıntılı bilgiler de verilmiş. Bu kısım, okuyucunun kitabın içeriğini anlaması bakımından doğru bir yaklaşım olmuş.

Ayrıca; Bin Dokuz Yüz Seksen Dört’de sürekli tekrarlanan “Büyük Birader Seni İzliyor” uyarısının yeni bir kavram olarak ortaya çıkmasını ve dile yerleşmesini sağladığını öğrenmiş oldum.

YENİ KİTAPLARLA GÖRÜŞMEK ÜZERE...

16 yorum:

  1. Bu sene okuma listem de mutlaka okuyacagim

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle tavsiye ederim. okuduğunuzda yapacağınız yorumu da merak ediyorum.

      Sil
  2. Herkesin mutlaka okuması gereken bir kitap. Toplu iletişim araçlarının ne kadar tehlikeli olabileceğini bu kitap sayesinde kanıksamıştım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Söylediklerinize katılıyorum Abdullah bey. zaman zaman yaşadığımız tecrübeler bizi izlendiğimiz konusunda şühpeheye düşürüyor. uzak ve hayal ürünü sandığımız distopyaları yaşamak artık uzak gibi gelmiyor bana.

      Sil
  3. Ben de bu seneki okuma listeme ekledim. Güzel tanıtım yazınız için çok teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduktan sonra yapacağınız yorumu beklerim.. sevgiler..

      Sil
  4. Benim çok beğendiğim kitapların başında geliyor. Kitabını iki defa okudum. Filmini de izledim. Emeğinize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de filmi merak ediyorum.Kitabı araştırırken görsellerine rastladım. izlemek isterim.sevgiler. :)

      Sil
  5. çok merak ettiğim birtürlü okuyamadığım bir kitap şimdi iyice merak ettim...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. okuduğunuzda yapacağınız yorumu merak ediyorum. keyifli okumalar... :)

      Sil
  6. İki kitapta çok merak ettiklerimden. Bu sene inşallah okuyabilirim. Çok teşekkürler canım :)

    YanıtlaSil
  7. Kitap tanıtımlarının hakkını veriyorsunuz Emine Hanım, öylesine geçiştirme tanıtımlar yapmıyorsunuz, sizin tanıtımlarınızı okuyunca kitabı okumuş gibi oluyorum. 1984'ü de çok duyuyorum ve merak ediyordum aslında. Teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ara ara spolier vermekle suçlandığım da oluyor Fatih bey. Blogumu unuttuğumda hatırlamak için kendime arşiv olarak yazıyorum. Bu nedenle ayrıntıları seviyorum. güzel dileklerinize teşekkürler... Sevgiler... :)

      Sil
  8. Cok begenmistim ben de, sarsici bir kitapti

    YanıtlaSil
  9. Merhaba, sizin gibi kaliteli içerik üreten bir yazarı blog yazarlarının sosyal paylaşım ve buluşma noktasında görmek isteriz. Böylelikle içeriklerinizi diğer blog yazarlarına tanıtabilir ve diğer blog yazarlarıyla kolaylıkla iletişim kurabilirsiniz. Blogcular Club’da paylaşılan içerikler editör onayından geçtikten ve yazarın onayı alındıktan sonra dergimizde yayınlanacaktır. İyi çalışmalar. https://www.blogcular.club/welcome

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için zaman harcadığınız için Teşekkürler...

Blog sahibi olmayan ziyaretçiler Anonim'i işaretleyip, yorum bırakabilirler.

ARGO İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAZ.

Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görünecektir.