29 Kasım 2022 Salı

ELİZABETH GASKELL - KUZEY VE GÜNEY

Merhabalar, KİTAPLARIM OLMADAN ASLA bloğumun değerli takipçileri;

Kış sezonu okumalarımda her zaman klasikler öncelikli olmuştur. İngiliz Edebiyatı da benim için Rus ya da Fransız Klasiklerine oranla daha yormadan okunması bakımından; odaklanma problemim olduğu zamanlarda tercih edilesi olmuştur. Koridor Yayınları’nın bez ciltli klasiklerini alırken; öncelikle kitabın zarif kapağı dikkatimi çekti. Doğrusu yazarı tanımıyordum. Ardından arka kapak yazısını okuyunca Aşk ve Gurur ile Uğultulu Tepeler hissi uyandı. Araştırınca pek çok okuyucunun da benzer fikirleri olduğuna rastladım. Yeni tanışacağım yazara böylece bir şans vermek istedim. 

ARKA KAPAK

“Margaret Hale, babası Kilise’yle ters düşüp görevinden ayrılınca, ailesiyle birlikte güneydeki rahat evlerini geride bırakıp İngiltere'nin kuzeyindeki Milton’a taşınır. Memleketine taban tabana zıt bu sanayi kasabasında mutsuz bir hayata başlayan Margaret zamanla fabrika işçilerinin yoksulluğuna ve ıstırabına tanık oldukça içinde tutkulu bir sosyal adalet duygusu gelişir. Kendi çabalarıyla zengin olup sınıf atlamış fabrikatör John Thornton’ın çalışanlarına muamelelerini sert bir şekilde eleştirir ama onun ısrarlı ilgisine karşı koyarken yoğunlaşan hislerini dizginlemekte zorlanır. Aşkın çekim gücü, kuzey ve güney kadar birbirinden farklı bu iki insanı ne kadar yakınlaştırabilecektir?

Elizabeth Gaskell’ın edebiyat dünyasının en güçlü kadın karakterlerinden birini yarattığı ve 19. yüzyıl İngiltere’sinin toplumsal manzarasını resmettiği başyapıtını Uğur Mehter’in özenli çevirisiyle sunuyoruz.”

Her ne kadar kitabı Aşk ve Gurur, Jane Eyre …vb kadar –kadın karakter bakımından- başarılı bulamasam da yine de keyifli bir tanışma ve okuma oldu benim için.

Öncelikle yazarı tanıyalım. Tabi ki bilgiler Wikipedia’dan…

Genellikle Bayan Gaskell olarak anılan Elizabeth Cleghorn Gaskell ( kızlık soyadı Stevenson ; 29 Eylül 1810 - 12 Kasım 1865), bir İngiliz romancı, biyografi yazarı ve kısa öykü yazarıdır. 1810' da Chelsea'de doğmuş. Küçük yaşta annesini kaybedince, teyzesinin yanında büyümüştür. Her ne kadar on yedi yaşında babasının yanına dönmüşse de üvey annesi ile yaşadıkları anlaşmazlıklar nedeniyle sıkıntılar yaşamıştır. Ardından William Gaskell adlı bir papaz ile evlenir. Bu evlilik sayesinde toplumun farklı kesimlerini tanıma ve özellikle yoksulluğu görme şansı yakalar. Romanlarında özellikle Manchester'daki endüstri hayatı ve toplumunu yazmıştır. Bu açıdan çağdaş kadın yazarlardan ayrılır. Ruth adlı romanında ise; “düşmüş bir kadın”ı anlatarak sınırların daha da çıkmıştır. Ayrıca bir de çok sevdiği arkadaşı olan Charlotte Brontë’un biyografisini kaleme almıştır. 



ÖZET

Romanımızın kahramanı Margaret Hale, kuzeni Edith ve zengin teyzesi Shaw ile yaklaşık 10 yıldır Londra'da yaşamaktadır. Kuzeni Edith’in Yüzbaşı Lennox ile evlenmesi üzerine Margaret ailesinin yaşadığı Helstone’ye geri döner. Margaret, Edith’in eşinin kardeşi Henry'nin evlilik teklifini de reddetmiştir. Henry gelecek vaat eden başarılı bir avukattır. Margaret, yeşilliklerin arasındaki küçük bir papaz evinde ailesi ile birlikte sade ve mütevazı bir hayat yaşamaktan mutludur. Ancak babası onlar için Helstone dışında bir yaşamı planlamaya başlamıştır. Babası rahip Bay Hale kilise ve inancı ile çelişki yaşadığı için rahiplikten ayrılmak istemektedir.

Rahibin Oxford'dan eski arkadaşı Bay Bell'in önerisi üzerine, eşi ve kızıyla birlikte Milton-Northern'e yerleşeceklerdir. Bu haber ile birlikte taşınma haberini annesine vermek görevi Margaret’e kalır. Bayan Hale bu durumu istemez ve benimsemez. Bayan Hale bu kararı benimsemese de mecburen eşi ve kızı ile birlikte taşınırlar. Kendilerini Güney’in huzuru yerine grevler ve kasvetli şehrin içinde bulurlar.



Bay Hale, burada öğretmen olarak çalışmaya başlar. Zengin olmuş ve kendini akademik olarak da geliştirmek isteyen zengin ve nüfuzlu imalatçı John Thornton'a ders vermeye başlar. Bay Hale’nin dersleri esnasında Thorton ve Margaret karşılaşırlar. Thorton kızı ulaşılmaz, kibirli bulurken; Margaret de onu duygusuz ve kaba saba bulur.

Ailenin bir de bir deniz isyanında rolü olduğu için kaçak durumda yaşan oğulları Frederick vardır. Bayan Hale, mektup aldıkları ancak ülkeye girişi yasak olan oğlunun hasretini çekmektedir.

Bu sıralarda; zam isteyen işçilere karşılık İrlanda’dan ucuz işçi getiren patronlara karşı işçilerin grev hazırlıkları vardır.

DEVAMI KİTABIMIZDA…


KİTAPTAN NOTLAR

Kitabın ana karakteri Margeret’i Aşk ve Gurur’un Elizabeth’ine benzetmiştim ilk olarak, ancak metaneti yaşına göre gösterdiği kararlılığı bana daha çok Jane Eyre’yi anımsattı. Belki kimseye benzetmeden değerlendirmek gerekir karakteri. Beni bu benzetmeye sevk eden; dönemin kadın yazarlarının azlığı ve ana karakterlerin birbirini anımsatması olabilir.

Bir taraftan da o yıllarda bu derece güçlü karakterlerin yazılması ve bu kadınları yazan kadın elleri daha çok dikkatimi çekti. Bu anlamda İngiliz Edebiyatı’nın kadın yazarlarını takdir etmeden geçemedim doğrusu.

Konu ve yazım tarzı bakımından Gaskell bana daha sert ve obtektif geldi. Bir de dönemin diğer kadın yazarlarına oranla evlerden balolardan uzaklaşarak kenar mahallelere, sokaklara çıkmış olması ayrıca yazara ilgimi arttırdı diyebilirim.

Ayrıca karakterler orta ve alt sınıflara mensup olunca; her ne kadar “Aşk Romanı” gibi görünse de toplumsal olaylar bakımından realist bir Viktorya Dönemi anlatımı olmuş. 

Bir de Margeret’in babası üzerinden yapılan dini konuşmalar da döneme göre cesaret gerektiren konular diye düşünüyorum.

Romanın erkek karakteri John Thorton Milton’a gelince; okuduğumuz diğer romanlardaki aileden zengin, asilzadelerden değil kendisi. Çalışarak bulunduğu konuma gelmiş bir fabrika sahibi. Ancak geldiği yeri de unutmuş değil. Bu konu Milton’un annesinin konuşmalarında daha da ortaya çıkıyor.

Sade ve gösterişsiz bir o kadar da güzel Margaret ile Milton kuzey ve güneyi gerçekten güzel temsil ediyorlar…

Her ne kadar beklediğim kadar hızlı ilerlemese de sosyal ve hatta ekonomik eleştirileri bir aşk hikâyesi ile harmanlaması ve yazarın cesaretinden dolayı sevdiğim bir kitap oldu.

Bu arada kitap ile ilgili şu bilgiyi de paylaşmadan edemeyeceğim. Kitabın ilk adı “Margaret Hale” dir. Charles Dickens kitabı okuduğunda –yazarın kitabevinden çıkmıştır.- içerdiği zıtlıktan dolayı kitabın adını “Kuzey & Güney” koymuştur. Bu zıtlık hem Margeret ile Milton arasındayken hem de karakterlerin toplumsal farklılığıdır.

Son olarak, konu kurgu ve anlatım bakımından Türkçe’ye çevrilmesi ve kazandırılmasına geç kalınmış klasik eserlerden olduğunu düşünüyorum. Elbette bu işin eğitimini almış değilim fakat bir okuyucu olarak çağdaşı olan pek çok yazar kadar başarılı olduğunu düşünüyorum. Okuyucunun gereken ilgiyi göstereceğine inanıyorum.

NOT: ETİKETLİ GÖRSELLER DIŞINDAKİ GÖRSELLER NETTEN ALINTIDIR. AYNI İSİMLE YAYINLANAN BBC YAPIMI MİNİ DİZİNİN GÖRSELELRİDİR. 

14 yorum:

  1. Kitabı okumadım ama mini diziyi beğenerek izlemiştim.4 bölümden oluşan dizi müzikleri ve atmosferi ile oldukça etkileyici, hatta şiirsel sahnelere sahip.Fakat kitabı okumadığım için diziye ne denli yansıtıldı kitap mukayese edemiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de kitabın ardından diziyi izlemeye başladım. Henüz ilk bölümdeyim. Ben dizinin kitapla uyumlu gittiği görüşündeyim. Sadece kitapta uzun olan bazı sahnelerin daha kısa geçildiğini düşünüyorum.

      Sil
  2. Kitabı, yazarı ve diziyi bilmiyordum. Tafsilatlı anlatımınızdan sonra konusu itibarıyla kitabın ilgimi çekeceğini düşünüyorum. İngiliz edebiyatını seviyorum fakat uzun bir ara verdiğimi düşünüyorum. Belirttiğiniz üzere muhtemelen diğer ünlü İngiliz yazarlarına göre yurdumuzda hak ettiği değeri görmemiş anlaşılan. Elizabeth Gaskell adı aklımın bir köşesinde dursun bakalım. Teşekkürler:)

    YanıtlaSil
  3. Epeydir klasiklerden kitap okumadım. Bu kitabı bilmiyordum. Diziyi de görmemiştim. Kütüphaneye bakayım önce

    YanıtlaSil
  4. Çok detaylı ve güzel bir yorum olmuş,İngiliz edebiyatı okuyasım geldi:)

    YanıtlaSil
  5. okuycam teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil
  6. Kitabı çok güzel anlatmışsınız, emeğinize sağlık. Lise yıllarımda okumuştum en son yazıda geçen kitapları. Tekrar mı okusam diye düşündüm. Onların tadı bir başka.

    YanıtlaSil
  7. Elinize sağlık harika anlatmışsınız, ben de kitabı okuyup dizisini seyretmiştim, diziyi özellikle çok sevmiştim:) keyifli okumalar dilerim, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  8. kitaba elektronik olarak sahip olduğum ve başladığım halde sonunu getiremedim, okumaya çalıştığım dönemle alakalı olabilir bu bitmeme hali, tekrar deneyeceğim sanırım postunuzdan sonra, teşekkürler paylaşım için.

    YanıtlaSil
  9. Kitabı okuyalı bir hayli zaman olmuştu, özetinizle birlikte derinlerden biraz anımsayama başladım. Ben çok sevmemiştim kitabı, yine de o dönemin güçlü kadın figürlerini okumak farklı ve güzel :))

    YanıtlaSil
  10. çok güzel be ayrıntılı anlatmışsın hayranım böyle anlatımlara

    YanıtlaSil
  11. Kitabın adının değiştirilmesi isabet olmuş, yazarla tanışmak lazım. Not aldım aklıma :)

    YanıtlaSil
  12. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://mylens.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil
  13. Blogunuz çok güzel.. Sizi kendi sayfama da beklerim https://mylens.com.tr/ :) İyi günler dilerimm..

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için zaman harcadığınız için Teşekkürler...

Blog sahibi olmayan ziyaretçiler Anonim'i işaretleyip, yorum bırakabilirler.

ARGO İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAZ.

Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görünecektir.