MERHABALAR; Geçtiğimiz haftalarda İzmit Kitap fuarından aldığım (yaptıkları indirimden dolayı Postiga Yayınları'ndan 7 adet kitap aldım.) kitaplardan birini paylaşmak istiyorum sizlerle..
HAMRET BAHA DALYAN'ın kaleme aldığı GARDİYAN
Kitabın genel hatlarıyla başlayalım paylaşımımıza...
Roman kendi içinde iki ana kurgunun birleşmesinden oluşmaktadır. Birinci
kurgunun başkahramanı Cemile isimli bir gardiyandır. Aydın Cezaevinde
çalışmaktadır. 7. Koğuşun gardiyanıdır.
İkinci kurgunun ve romanımızın başkahramanı Meral’dir. Meral’in koğuşa
gelmesiyle koğuştaki kadın sayısı da yediye çıkmıştır. Her bir kadının kendine
göre bir hikâyesi, küçük ya da büyük suçu ya da suçları vardır.
Koğuşa yeni katılan Meral sessizliğiyle ve güzelliğiyle Cemile’nin
dikkatini çeker. Bir de elinden düşürmediği defterleriyle. Cemile bu
defterlerde neler yazıldığını çok merak eder, hatta bir ara koğuştaki
kadınlardan birine çaldırmayı bile düşünür.
Koğuşta önce evlat katili Zeynep sonra da Meral Tifo olurlar. Zeynep çok
dayanamaz ve ölerek evladına kavuşur. Meral’in ateşler içinde hastalıkla
mücadele ettiği gecelerde başında Cemile bekler ve Meral defterlerini okuması
için ona izin verir. Meral’in iki tane defteri vardır. Biri kendi hayatını günlük
olarak yazmıştır, diğerinde ise kızına yazdıkları vardır.
İlk defter Meral’e 8. doğum gününde arkadaşı Nuran tarafından hediye
edilmiştir. Meral’in 8. Yaş günü aynı zamanda hayatını alt üst eden “YAS” günü
de olmuştur. Kutlama için bekledikleri babası eve gelmemiş onun yerine ölüm
haberi gelmiştir.
Defter bu olayın üzerinden yani 20 Nisan 1943’den 6 yıl geçtikten sonra 20
Nisan 1949’da yazılmaya başlanmıştır. Bundan sonra Meral’in alt üst olan
hayatı, yaşadığı acılar sırasıyla defterde yerini sırasıyla alır… Defterin
başlangıç bölümlerinde Meral Arkadaşı Nuran’la konuşur gibi yazar defterini. Yıllar sonra Nuran’ın yerini Tijen alır..
Ancak tarihlere çok da yer verilmez ve de bölüm başlarında 3 sene sonra,6
yıl sonra gibi ifadelere yer verilir.
Roman başlandığı gibi gardiyan Cemile tarafından bağlanır..
Önce arka kapaktan başlayalım;
ARKA KAPAK:
Romanımızın kahramanı Meral'in günlüğünü okurken aşkın en yücesini,
fedakârlığın en büyüğünü bulacak, tükenmeyen acılarını, gün be gün ördüğü
çilelerini ve günahkâr zevklerini göreceksin. Neşeye, sevgiye, mutluluğa
susamışlığı, hasret çeken yoksul gönüllerin yorulan vefalarını, Yaradan'a
isyanın şaşkınlığını ve sevgiden soyutlanmışlığını okuyacaksın.
1940'lı yıllardan başlayan ve 1980'lere uzanan bu yolculuk, aslında siyasal gerilimlerin
hem dünyada hem de ülkemizde yaşandığı yıllarda geçiyor. Belki arka planda
ihtilâller, toplumsal çalkantılar yaşanıyor ama romanı okurken bunlara tanık
olmayacaksın. Sadece insan ilişkilerinin birbirimizi nasıl yoğurduğunu,
birbirimize muhtaç olduğumuz halde yalnız kalışımızı ve özellikle de erkek
dünyasında kadınların nasıl duygularına ve arzularına hapsedildiğini göreceksin
hatta anımsayacak ve düşüneceksin.
Romandaki olayların yüzyıllardır dünyanın birçok yerinde yaşanmış, yaşanıyor ve
yaşanacağını biliyorsun. Çünkü hükümetlerin değişmesi, bir kızın üvey babası
tarafından tacize uğramasını engellemiyor. Hiçbir ekonomik sistem, erkeğin
kadına uyguladığı şiddete engel olmuyor. Askeri darbelerin olması, bir kadının
asılsız dedikodulara maruz kalıp toplumdan soyutlanmasına engel değil.
Teknolojik gelişmeler, bazılarımızın sevgiden yoksun büyümemize engel olamıyor.
Hiçbir toplumsal olay, henüz kadının kendi içine hapsedilmesine bir çözüm
üretebilmiş değil. Gardiyan, kadın sorununa bir çözüm getirmiyor, bunu apaçık
ortaya koyuyor.
Ve belki hâlâ yapabileceğin bir şey vardır...
KİTAPTAN NOTLAR;
Öncelikle romanı yazarı üzerinden değerlendirmek istiyorum
Hamret Baha Dalyan 1935 doğumlu, ve romanı aslında kardeşinin başından geçen
bir olaydan yola çıkarak yazdığını söylüyor. Yaşından dolayı öncelikle azmini
kutluyorum.(Sanırım yazarın bir kitabı daha var. )
Ufak tefek eleştirilerim olacak elbette kitapla ilgili..
Kitap birkaç Yeşilçam melodramının toplamı gibi sanki; ve maalesef Türk Filmleri
gibi iyi sonla da bitmiyor. Romanın Başkahramanı Meral’in başına gelmeyen
kalmıyor. 8 yaşındayken babasız kalıyor. Ardından üvey babasının tacizine ve
çeşitli iftiralara uğruyor. Küçük yaşta
üvey babasından kurtulmak için bir evlilik yapıyor ve orada da mutluluğu
bulamıyor. Roman boyunca insanın başına hiç iyi bir şey gelmez mi diye düşündüm
durdum.
Meral’in yaşadığı güzel olaylar da uzun süreli olamadı
maalesef. Bir süre sonra kadının başına gelenleri okumaktan çok yorulduğumu
hissettim ve sırf sonunu merak ettiğimden okudum desem yalan olmaz… Keşke
romanda koğuştaki diğer kadınların dramlarına daha fazla yer verilerek;
“GARDİYAN” ismi daha da vurgulansaydı. Elbette bu kadar olayı tek başına
yaşayan pek çok insan vardır çevremizde. Ama yine de yazar kahramanına çok
fazla yüklenmiş…
Olaylar Meral’in günlüğünden anlatıldığından bakışı açısı
olarak Meral dışındaki insanların duygu düşüncelerini anlatmak bakımından roman
eksik ve taraflı olmuş. Örneğin; Meral’in kocası Murat’ın düşüncelerini
kıskançlığını daha yoğun hissettirebilirdi yazar. Ya da neden kolayca oğlunu
Meral’e bırakıp gittiğini…
Ataerkil dünya düzeninde kadının yaşadığı ya da yaşaması
muhtemel olayları anlatması bakımında realist olmasına rağmen romanda kafamı
kurcalayan çelişkiler de olmadı değil…
Meral’in kardeşi Fuat’ın babasının dayaklarından aptallaştığı yazılırken
hatta zihinsel özürlü olduğu ima edildikten sonra daha olumlu bir ortamda
yaşamını sürdürmeye başlayınca doktor olmayı başarmasına, üvey babasının
Kıbrıs’ta evlendiği zengin kadından sonra çok fazla değişmesine hatta ölmeden
önce Meral’den özür dilemesine ve özür kervanına Murat bile eklenirken
Turgut’un öfkesine şaşırdım...
Bir de teknik birkaç hatadan söz etmek istiyorum.. Okurken
not almamışım sayfaları ve cümleleri ancak dikkatimi çekti. Romanda bir kaç
yerde anlatım bozukluklarına ve sözcük tekrarlarına rastlamak mümkün. Editöre
duyurulur.
Yeni paylaşımlarla görüşmek dileğiyle...
SEVGİLER..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazmak için zaman harcadığınız için Teşekkürler...
Blog sahibi olmayan ziyaretçiler Anonim'i işaretleyip, yorum bırakabilirler.
ARGO İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAZ.
Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görünecektir.