28 Eylül 2018 Cuma

STEFAN ZWEİG – BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU, OLAĞANÜSTÜ BİR GECE


MERHABALAR,

Kitap blogları arasında esmekte olan Stefan Zweig devam ederken; Koridor Yayınlarından çıkan Zweig'ın iki öyküsünü bir arda sunan kitabımızı paylaşayım istedim.


Daha öce BİR KADININ YAŞAMINDAN 24 SAAT adıyla yayınlanan Zweig'e ait 5 öykünün yer aldığı Öyküler Seçkisini paylaşmıştım. Yazı ilgi görünce ardından Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu - Olağanüstü Bir Gece'yi paylaşmak istedim. 

ARKA KAPAK

Ünlü yazar R. kırk birinci yaş gününde, gönderenin kim olduğu bilinmeyen bir mektup alır. “Beni hiç tanımamış olan sana…” diye başlayan bu mektup ile, tek taraflı yaşadığı aşkı yirmi sayfaya sığdıran uçurumun eşiğindeki bir kadın ve onun yıllarca yüreğinde kopan fırtınalardan habersiz bir adamın öyküsünü işleyen Stefan Zweig, eşine az rastlanır psikolojik çözümlemeleri ve naif anlatımı ile neden 19. yüzyıl edebiyatına damga vuran bir yazar olduğunu kanıtlıyor. “Olağanüstü Bir Gece” adlı ikinci öyküde ise Zweig, burjuva sınıfından zengin bir adamın artık yaşamdan hiçbir zevk alamaması üzerine kendini ve mutluluğu yeniden keşfetmesini konu edinerek bize sevmenin, küçük şeylerin önemini hatırlatıyor. Aşkın ve mutluluğun tanımını yeniden yaptıracak ve okuyucuyu daha ilk sayfadan kalbine çekecek bu eseri, Ahmed Arpad’ın özenli çevirisi ile sunuyoruz.

BİLİNMEYEN BİR KADININ MEKTUBU

“Ölümümün sana acı vereceğini bilseydim göze alamazdım.” (Sayfa 58)
“Sana bütün yaşamımı anlatacağım. Seni tanıdığım günle başlayan o yaşamımı!”
Ünlü roman yazarı R. Dağlara yaptığı geziden Viyana’ya döndüğünde aldığı gazeteden o gün doğum günü olduğunu fark eder. Evine vardığında hizmetkârı R. gezideyken gelen mektupları takdim eder. Zarflardan birinin üzerindeki yazıyı tanımaz. Bu oldukça kalın bir zarftır.
Mektuptaki yazının titrekliğinden yazanın kadın olduğu hissedilmektedir. Yirmi sayfalık bir mektuptur. Daha çok bir denemeyi andırmaktadır. “Beni hiç tanımamış olan sana!” diye başlamaktadır. 
Mektubu yazan kadının çocuğu ölmüştür. Kadın bu kayıp üzerine mektubu yazmıştır. Kadın 13 yaşından başlayarak yazara önce aşkla başlayan sonra da takıntıya dönen sevgisi anlatır. Yazar genç kadının oturduğu evin karşındaki daireye taşındığında genç kandın henüz on üç yaşındadır. Genç kız daha ilk görüşte adama âşık olur. Sürekli kapı deliğinden yazarın geliş gidişlerini takip eder durur. Genç kız on altı yaşında geldiğinde dul annesi evlenir ve başka bir şehre taşınırlar. Viyana’dan ayrı kaldığı bu dönem genç kız için ıstırap dolu geçer. Bir yolunu bulup, iş bulma bahanesi ile Viyana’ya geri döner. Yazar onu fark etmese ve hatırlamasa da genç kız yazarın peşinde dolanır durur.
Sonunda genç kız güzelliği ile yazarın ilgisini çeker. Çok geçmeden birlikte olurlar. Bu birliktelik üç buluşmadan ibaret kalır. Yazarın uçarı kalbinde genç kız kalıcı olmaz. Genç kıza kalan hatırlar yazarın verdiği beyaz güller ve bebeği olur.
Genç kız da bu ilişkiden hamile kalır. Yazara bu bebekten hiç bahsetmez. Hem bebeğinin kabul edilemeyeceğinden hem de zorlama ilişkiden dolayı yazarın kendisinden nefret edeceğini düşünür. Bebeğini yoksulluk içinde doğurur. Kendisini asla fark etmeyen yazara her doğum gününde gönderdiği güllerle aşkını haykırır. Ama yazar hiçbir zaman gülleri kimin gönderdiği ile ilgilenmez.
“Bu dünyada benim yaşımda bir kız çocuğunun görünmeyen, hep karanlıkta kalan sevgisi kadar başka bir sevgi yoktur. Onun sevgisi umutsuzdur.” (Sayfa 21)

OLAĞANÜSTÜ BİR GECE

Öykümüz bir açıklamayla başlar. Yazarın aktardığı öykü Avusturya Ordusu hafif süvari alayı yedek üsteğmenlerinden Baron Fredrich M. Von R.’ye aittir. Baron Fredrich M. Von R. 1914 yılında Rusya’da katıldığı bir çatışmada vefat etmiş, yazı masasının çekmecesinde mühürlü zarfta bulunan notları ailesi tarafından gözden geçirilmesi, istenirse yayımlanması için yazara getirilir. Bu yazıda Baron Fredrich M. Von R.’nin altı saatlik zaman dilimi içerisinde yaşadıkları anlatılır. Yazar da ekleme ve çıkarma yapmadan yayımlar.
Baron ilesi öldüğünde yüklü bir mirasa konar. Çalışmak ya da her hangi başka bir alana yönelmek gibi bir gayreti yoktur. Havai bir yaşam sürmeye başlar. İstediği her şeyi kolayca elde eder. Antikalara kitaplara merak salsa da hevesi çok geçmeden biter. Yaşadığı hayat onu tatmin etmez olur.
7 Haziran 1913 tarihinde hayatı kendi değimi ile olağanüstü bir gecede değişir. O gün herhangi bir amacı olmadan dışarı çıkan Baron etrafındaki kalabalığın faytonlarla bir yerlere gittiğini fark eder. nereye gideceğini bilmeden bindiği faytoncunun Prater’deki at yarışlarına mı gittiğini sorması üzerine; planlamasa da at yarışlarına gider. Her ne kadar geçmişte at yarışlarını izlemek keyif verse de bu defa keyif almaz.

“Bana kalırsa, yazgısının ona çizdiği yolu gizem olarak kabullenen kişi yaşamın gerçek tadına varır.” (Sayfa 134)

Yarışlara ara verildiği sırada Baron kendisinin arkası dönükken bir kadın sesi ile irkilir. Kadına dönüp bakmadan kadını gözünde canlandırır. Dönüp baktığında kadının hayalindekinden çok farklı olduğunu fark eder. Baron’un ilgisini fark eden kadın da Baron’a ilgisiz kalmaz. Kur yapmaya başlar. Çok geçmeden kadının yanına Macarca konuşan şişman, kel bir adam gelir. Adam kadının kocasıdır. Elinde pek çok yarış bileti kuponu vardır. Adam bunları yere düşürür. Toplarken de bir hayli komik görünür Baron’a. Kuponlardan biri Baron’un ayağına gelir. Baron üzerine basarak, saklar. Adama geri vermez. Adamın kuponundaki at kazanır. Baron pişmanlık duysa da kazanılan dokuz adet 20 kronluk paradan kurtulmak için bir defa daha at yarışı oynar ve tekrar kazanır. Kurtulmak istediği para katlanır. Bu durum Baron’u rahatsız eder.
DEVAMI KİTABIMIZDA…

“Benliğini bulan insan için dünyada yitireceği bir şey yoktur. Günün birinde içindeki insanı tanımış olan, bütün insanları tanır.” (Sayfa 136)


KİTAPTAN NOTLAR
Stefan Zweıg’ın iki öyküsünün bulunduğu Koridor Yayınlarından çıkan kitabın fiziki görünümü ile başlamak istiyorum. Kitap yayınevinin klasikler serisinden bez ciltli olarak hazırlanmış. Kapak tasarımı Vintage havası ile kitapla uyumlu havada olmuş. Kitapta pek çok yayınevinin yaptığının aksine iki öykü bir kitapta toplanmış. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ve Olağanüstü Bir Gece.

Yazı karakteri ve kâğıt kalitesi gözü yormuyor ve keyifle okunuyor. Koridor Yayınlarının klasikler serisine yeni girdiğinden bence tek eksiği kitap ve yazar ile ilgili önsöz ve buna benzer bilgilerin yer almaması. 

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu’ndan başlayalım. Öyküde iki ana karakter bulunmasına rağmen yazar kadın karakterin duygu düşünce, gelgitlerini öyle güzel yansıtmış ki erkek bir yazarın bir kadının duygularını bu kadar iyi anlatmasına hayran kalmadım diyemem. Erkek karakter kadının anlattıkları dışında pasif durumda. Öykünün sonunda duygulandığını okuyoruz sadece.

İlk öykü bana Yeşilçam melodramlarını hatırlattı. Öykü biterken de aklımda sorular da kalmadı değil. Böyle bir mektubu alan bir adam istemeden de olsa sebebi olduğu olaylardan pişmanlık duydu mu, kadının ve çocuğun mezarlarını buldu mu, ya da yaşamaya nasıl devam etti, diye merak ettim doğrusu. Keşke Zweıg bu öyküyü roman olarak kurgulasaydı diye düşünmeden edemedim.  

İkinci öykümüz Olağanüstü Bir Gece’de ise; kahramanımız bir Baron. Ağzında altın kaşıkla doğmuş diyebileceklerimizden. Ancak varlığın içinde yoksunluk tatminsizlik duygusundan muzdarip. Belki de istediklerini mücadele etmeden elde edebildiğinden. Yine yazarımız bu karakteri de oldukça güzel aktarmayı başarmış. Ancak bence; Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ile kıyaslandığında biraz geride kalmış.
Sonuç olarak okumaktan keyif aldığım bir yazar ve kitap oldu. Okumak isteyenlere tavsiye ederim.
YEPYENİ KİTAPLARLA GÖRÜŞMEK ÜZERE...

Zweig görseli ALINTIDIR. 

17 yorum:

  1. Biraz karamsar ama anlamlı bir kitaptı benim için :) ne güzel yorumlamışsınız ! :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumunuz Bilinmeyen Bir Kadının mektubu'nu çok iyi özetlemiş. sevgiler...

      Sil
  2. stefan zweig hiç okumadım sanmıyorsam ama anlatımınız ve alıntılarınızla okumuş gibi oldum..Emeğinize sağlık..✔🙂

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz okumadıysanız şiddetle tavsiye ederim. Özellikle ruh tahlillerini seviyorsanız eminim keyif alırsınız..

      Sil
  3. Zweig benimde beğenerek okuduğum bir yazar. Olağanüstü Bir Gece henüz okumadığım bir kitap. Kitap tanıtım yazısı için teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Olağanüstü Bir Gece daha pozitif bir havada yazılmış. Diğer öyküleri kadar başarılı bulmasam da tavsiye ederim..

      Sil
  4. Kısa olduğu kadar derin bir kitaptı. Aslında yazmış olduklarınızın üstüne söz söylenmez lakin okumuş ve bilgi sahibi olduğum kitaplar hakkında yorumlar okumayı, hatta o yorumlamalara yapılan yorumları da okumayı gerçekten çok seviyorum. Kitap öyle bir şeydir ki bende başka sizde bambaşka yanları uyandırır. Dokunur içinizde sessiz yerlerde kalmış hislerinize. Bu kitap benim o sessiz ve kırgın yanlarıma dokundu aslında. Hoş, siz daha güzel ifade etmişsiniz ama olsun. Kaleminize sağlık.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle derin bir kitap. keyifle okudum. ve okuyan blog dostlarımın yorumları da beni bir o kadar mutlu ediyor. Sizin de yüreğinize sağlık. sevgiler...

      Sil
  5. Zweig'in biyografi/deneme türündeki eserlerini de öneririm eğer okumadıysanız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Henüz biyografilerini okumadım yazarın. Tavsiyenize teşekkürler...

      Sil
  6. ben bu kitaba yorum yapmadım mı ya , yaptım diye hatırlıyorum oysa, neyse aldım notumu , keyifli okumalar olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Siz yazınca acaba yalnışlıkla sildim mi diye baktı mail kutuma. arka arkaya Zweig'in kapakları birbirine benzeyen Bir kadının yaşamından 24 saati paylaşmıştım. iki kitap karışmış olabilir.

      Sil
  7. Okunacaklarımın arasında beklemekte kendileri.

    YanıtlaSil
  8. Ben de yazarın iş bankası kültür serisinden Ay Işığı Sokağı ni okuyorum. Tavsiye ederim size de...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ben de aynı kitabı bu ay siparişimde ekledim. okur okumaz paylaşacağım.

      Sil
  9. Çok sevdiğim bir yazar... Bu şekilde ciltli basimi da çok güzel olmuş... paylaşıma teşekkürler...

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için zaman harcadığınız için Teşekkürler...

Blog sahibi olmayan ziyaretçiler Anonim'i işaretleyip, yorum bırakabilirler.

ARGO İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAZ.

Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görünecektir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...