MERHABALAR;
Uzun zamandır okumak istediğim Kitap Okumak İster misin adlı organizasyon aracılığı ile KHALED
HOSSEINI'nin UÇURTMA AVCISI'nı paylaşmak istiyorum sizlerle...
“BİN TANE İSTE, SENİN İÇİN YAKALAYAYIM !” (Sayfa 69,
Hasan,1975)
“SENİN İÇİN BİN TANE OLSA YAKALARIM” (Sayfa 375, Emir 2003)
ARKA
KAPAK
Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin
son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi
paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır:
Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur.
Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur.
Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki
dünyanın trajedisini yansıtır.
Sovyetler işgali sırasında Emir ve
babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden
kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından
kopamaz.
Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet
ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların
oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... Daha önce hiçbir
romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin
bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler
önüne seriyor.
Uçurtma Avcısı'nda anlatılan
olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi
akıp giden öyküsü...
ÖZET:
Emir annesinin doğum esnasında kaybeden bölgede sözü geçen
Kabilli zengin bir iş adamının tek oğludur. Kendisiyle benzer bir kaderi
paylaşan hizmetlileri Ali’nin oğlu Hasan ile hem iki iyi arkadaş hem de
sütkardeştirler. Hasan’ın annesi ise
doğumundan birkaç gün sonra tavşan dudakla doğan oğlunu, çocuk felci geçirmiş
bir ayağı sakat kocasına bırakıp bir kumpanyayla kaçar. İki çocuk, iyi arkadaş
olsalar, aynı bahçede yaşasalar da dünyaları farklıdır. Ayrıca Hasan ve Ali’nin
bölgede sevilmeyen Şii olan bir gruba mensup Hazara’lara mensupturlar.
Bu iki çocuğun karakterleri de oldukça farklıdır. Hasan ne
kadar becerikli, cesur ve iyi huylu bir
çocuksa Emir o kadar pısırık, korkak bir çocuktur. Emir’in karakteri aşk
derecesinden bağlı olduğu Baba’sı tarafından kabul görmediği gibi sıkça da
eleştirilir. Babası Tufan ağa (ismi sadece bir yerde geçiyor.) son derece
cesur, yiğit bir adamdır. Oğlunun kendisine benzememesi yumuşak bir karakteri
olması onu rahatsız eder. Emir’in bu sıralarde tek destekçisi babasının yakın
arkadaşı ve ortağı Rahim Han’dır. Emir’in ise dünyada en çok istediği şey
babasının gözüne girebilmektir. Emir
bunun için Uçurtma yarışını çok önemser. Kazanırsa babasının takdirini ve
kabulünü kazanacaktır. Uçurtma yarışında son uçurtmanın ipini kesip yarışı
kazandıktan sonra Hasan düşen uçurtmayı bulmaya gider. O çok becerikli bir
“Uçurtma Avcısı”dır. Son uçurtma Emir’in madalyası olacaktır.
Hasan uçurtmayı bulmuş dönerken; daha önce Emir ve Hasan’ı
sıkıştırmış ve dövmek üzereyken ellerinden Hasan’ın ustaca kullandığı sapan
sayesinde kurtuldukları Assef, Kemal ve Veli’nin saldırısına uğrar. Onu arayan Emir, Hasan’ın Assef’in tecavüzüne
uğradığını görmesine rağmen Hasan’ı kurtarma cesaretinde bulunmaz. Oradan
kaçar.
Hasan’ın başına gelenlere rağmen uçurtmayı kaptırmadığını görür. Bu
uçurtma sayesinde babası ile aralarındaki bağ güçlenirken, en yakın arkadaşını,
sütkardeşini kaybeder. Ona her baktığında kendi ihanetini hatırlar. Onu görmeye
onun sadakatine katlanamaz hale gelir.
Emir’in doğum gününde Hasan’ın kendine tecavüz eden Assef’e
servis yapması Emir için bardağı taşırır. Ertesi gün hediye gelen bir saati ve
bir miktar parayı Hasan’ın yatağının altına koyarak ona iftira atar. Hasan
saati ve parayı çaldığını kabul eder. Çok geçmeden Ali oğlunu da alarak evden
ayrılır. Baba ne kadar engel olmak istese de onlara engel olamaz. Ondan sonra
baba ile Emir arasına büyük bir uçurum girer yeniden.
1978 Rus işgalinin ardından Baba ve Emir yasa dışı yollarla
Amerika’ya yerleşirler. Aradan yıllar geçer. Emir geçmişi geride bırakmış gibi
görünse de Hasan’ın hayaleti ile
yaşamaya devam eder. Bu arada Baba hastalanır, Emir’in evlenmesinden kısa bir
süre sonra da ölür.
Aradan yıllar geçer Emir Rahim Han’dan bir
mektup alır. Rahim Han yeniden iyi bir insan olmak için bir fırsat olacağını
söyleyerek onu Afganistan’a çağırmaktadır. Hasan tehlikededir. Afganistan’a
gittiğinde Emir bir çok gerçekle yüzleşmek zorunda kalır. Hasan’ın öz kardeşi
olduğu, karısı ile öldürüldüğünü, Hasan’ın oğlu Sohrab tehlikededir.
KİTAPTAN
NOTLAR:
Yaklaşık
1,5 yıl önce okuduğum Şairin romanından uzun bir süre sonra beni bu denli
etkileyen bir kitap okudum diyebilirim. Roman yazılalı ve filmi çekileli çok
olmasına rağmen ben kitabı okumak için ancak fırsat bulanlardanım. İki çocuğun
daha çok Hasan’ın hikâyesi beni derinden etkiledi. Okumama bolca kâğıt mendil
eşlik etti diyebilirim.
Roman
1975 Kabil’inde başlamakta. Ardından hikaye Emir ve Baba aracılığı ile
Amerika’ya taşınmakta. Romanda sık sık geri dönüşler ve yeri geldikçe
açıklamalar yapılmakta. Bu tekniğin romana hareketlilik kazandırdığını
düşünüyorum.
Kitap bir tarafta
Emir için her şeyi göze alan Hasan diğer tarafta babasının gözüne girmek için
çırpınan, zaman zaman babasını Hasan’dan kıskanana Emir arasında gidip geliyor.
Amerika’ya gittikten sonra meydan tabi ki Emir’ e kalır gibi oluyor. Ama farklı
nedenlerle Hasan’ın hayaleti ne Emir’in ne de Baba’sını rahat bırakıyor. Belki
de sırf bu yüzden Baba hastalandığında tedaviyi kabul etmiyor.
İki
çocuğun yaşantısı, Hasan’ın Emir uğruna yaşadıklarının fonunu Afganistan
halkının yaşadığı sıkıntılar oluşturmakta. Rus işgali bununla beraber
Taliban’ın Hazara’lara uyguladığı acımasız şiddet. Kan dondurucu sahneler
eklemiş kitaba..
Kitapla
ilgili söylenecek elbette pek çok şey var ama benim tek söylemek istediğim
damağımda kekremsi, buruk bir tat bıraktığı.. ve bu tada Hasan’ın gözlerinin
eşlik ettiği….
Yazımı kitaptan bir alıntı ile tamamlamak istiyorum..
“Şimdi mollalar ne derse desin, yalnızca bir günah vardır.,
tek bir günah o da hırsızlıktır. Onun dışında bütün günahlar , hırsızlığın bir
çeşitlemesidir. Bir insanı öldürdüğün zaman, bir yaşamı çalmış olursun.
Karısının elinden bir kocayı, çocuklarından bir babayı almış olursun. Yalan
söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın. Hile yaptığın, birini
aldattığın zaman doğruluğu, haklılığı çalmış olursun.” (Sayfa 19)
KİTAP
HAKKINDAKİ YORUMLARINIZI PAYLAŞMANIZ DİLEĞİYLE..
SEVGİLER…
Kitapla ilgili değerlendirmeniz çok güzel olmuş, ancak bu kitap bu emeği hak ediyor. Biz de ısrarla okunmasını öneririz. Kitabın gücü, olayların bir çoğunun yazarın bizzat kendisi veya yakın çevresinde yaşanmış olmasından geliyor.
YanıtlaSilbence de mutlaka okunması gereken bir kitap.... gerçek yaşamlardan esinlenerek yazılan romanlar beni kurgu olanlara oranla geniş daha çok etkiliyor... ve romanı yüreğimde hissetmemi sağlıyor...
SilKitabı yıllar önce severek okumuştum. Köydeki amcamın kapısında oturup günde okuduğumu hatırlıyorum. Uzun süre etkisinden kalmıştım. normalde beğendiğim satırları biryerler not alır saklarım ama dağınıktır. bu kitaptan sonra düzenli defter tutmaya başladım ve ilk alıntım ''Yalan söylediğinde, birinin gerçeğe ulaşma hakkını çalarsın.'' dı. Filmini izlemedim. Kafamda kurduklarımı bir anda yok ediyor.
YanıtlaSilfilmini ben de izlemedim.. okurken kurduğum kurguyu, yüzleri ter yüz ediyor filmler maalesef... ama bu denli popüler romanlara film sektörü de kayıtsız kalamıyor elbette. bence film çekilmesinin en güzel yanı kitabı okumayanlara da içeriğin ulaşması...
SilOkuyalı 2-3 oldu, filmini seyretmedim ama hala kitabın etkisinden kurtulabilmiş değilim.Aynı şekilde Bin Muhteşem Güneş te çok etkilendiğim kitaplardandır.Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
YanıtlaSilbin muhteşem güneş, adını sık duyduklarımdan olmaya başladı son dönemlerde... mutlaka edineceğim..
SilBaşucu kitabım uçurtma avcısı.İnsanın içi burkulur mu her sayfada? Uçurtma avcısı okuyorsanız evet burkulur... Her duyguda olduğu gibi sevgide de saftır çocuklar.Ömür boyunca akıldan çıkmayacak kadar derindir hisleri, hissettirdikleri.Hasan... Tavşan dudaklı uçurtma avcısı.Kitabı bitirdikten sonra karşılıksız sevgi deyince aklınıza gelecek ilk isim. Mutlaka okunmalı. NOT: yanınıza mendil almayı unutmayın :)
YanıtlaSilMerhaba,
YanıtlaSilHazaralar ile ilgili bilgi bakınırken yazınıza rastladım. Üç yıl önce kitabı okuyup ardından filmi izledim, ancak kitapta ki etkiyi filimde bulamadım. Yorumları okuyunca kitaba geri döndüm, bende oluşturduğu derin etkiyi tekrar hissettim. Kitapta beni en çok etkileyen şüphesiz Emir'in Afganistan'a geri dönmesi diyebilirim.
Sevgiler...
ben henüz filmi izleyemedim ama kuşkusuz kitap daha etkileyicidir diye düşünüyorum. beni en çok etkileyen kitaplardan...
Sil2019...
YanıtlaSil