4 Ekim 2014 Cumartesi

TAMI HOAG - ÖLÜMDEN DAHA DERİN


MERHABALAR,

New York Post tarafından "Polisiyenin Kraliçesi" olarak tanımlanan Amerikalı yazar Tamı Hoag'ın okuduğum ilk kitabını paylaşmak istiyorum sizlerle. 


"ÖLÜMDEN DAHA DERİN"

 ARKA KAPAK

1985, California. Üç çocuk okullarının arkasındaki parkta koşarken, toprağa kısmen gömülmüş bir kadın cesedi bulurlar. Cesedin gözleri ve ağzı tamamen yapıştırılmıştır. Öğrencilerine son derece yakın olan öğretmenleri Anne Navarre yaşadıklarının çocukların masumiyetini yok edişini büyük bir endişeyle izlemektedir. Ama bunun, seri katil cinayetlerini işlerken ailelerin, dostların sırlarının birer birer ortaya dökülmesiyle tüm toplumun masumiyetini bir şekilde sarsacağını henüz fark etmemiştir. 


Washington’dan soruşturmanın yürütülmesine yardımcı olmak amacıyla ünlü FBI ajanı Vince Leone gizlice çağrılır. Vince bir yandan yeni teknikler, katil profili oluşturma yöntemleri, cinayetlerle ilgili kuramlar geliştirirken diğer yandan da cesedi bulan üç çocuğun yaşamının derinliklerine doğru çekildiğini hisseder. Olaylarla yakından ilgilenen genç öğretmeneyse kişisel olarak ilgi duymaya başlamıştır. 


Yeni kurbanlar bulunurken medya soruşturmanın gidişatını artık anbean takip etmektedir. Bu sırada Anneyle Vince acaba en büyük acıyı bu kurbanlar mı yoksa acımasız bir psikopatla iç içe yaşadıklarından habersiz olduklarından, katilin ailesi ve dostları mı çekiyor diye düşünmektedirler. 

“Tami Hoag okumak her zaman cesaret ister.” 

 Kirkus Reviews 

“Hoag muhteşem bir polisiye yazarı. Gizemi başarıyla kuran yazar, okurunu son satırına dek saran merak duygusunu ustaca kullanıyor. Psikopat katillerle ilgili çok fazla hikâye okumuş olabilirsiniz ama Hoag karakterlerini öyle güzel donatıyor ki onlara kızacağınıza mı yoksa acıyacağınıza mı karar veremiyorsunuz.” 
Publisher Weekly


ÖZET

Kitap, katilin öldürme şeklini anlatan paragraflar arasına; bir çocuğun babasını anlattığı bölümlerin serpiştirildiği sayfalar ile başlamakta. Bu bölümde çocuk babasının toplumda önemli bir insan olduğunu, kahraman olduğunu çok meşgul olduğunu yazarken; katil de kadını öldürüş şeklini anlatmakta. Katilin gözlerini, ağzını yapıştırdığı, kulaklarını sağır ettiği kadın bir kör dövüşünde ne yapacağını bilmeyen bir vaziyette kurtulmaya çalışmaktadır.

Tommy Crane, Wendy Morgan, Dennis Farman, Cody Roache, Oak Knoll İlkokulu’nda Anne Navarre’nin öğrencisidirler. Tommy ve Wendy iyi arkadaştır. Cody ise çok sevmese de saldırgan bir karaktere sahip, Dennis'le arkadaşlık eder. Okul çıkışında Wendy ve Tommy Oakwoods Parkının içindeki yolu takip ederek eve giderlerken Dennis de onları takip emektedir. Amacı hem sınıf başarısından hem de Wendy ile arkadaşlığından dolayı haz etmediği Tommy’yi ummadığı anda karşısına çıkarak korkutmaktır. Çok geçmeden aklındakini yapar ve parkın içinde bir kovalamaca başlar.

Kovalamaca esnasında düştükleri bir yerde bir cesetle karşılaşırlar. Cesedin yakınında bir de köpek vardır. Çok geçmeden polis olay yerine gelir. Polislerin içinde Dennis’in babası Frank da vardır. Çok geçmeden Anne Navarre, öğrencilerini korumak için oraya gelir.



Tommy, Wendy, Cody oradan uzaklaşırlarken, Dennis babasıyla olay yerinde kalır. Kimsenin bilmediği sonradan ortaya çıkacak bir ayrıntı vardır. Dennis kadının ellerinden birini keserek alır. 
Soruşturma Oak Knoll’daki güvenlik güçlerince araştırılırken; iki yıl içinde benzer şekilde öldürülmüş üçüncü kurban olması üzerine olaya FBI ajanı Vince Leone girer. Amacı hem katilin profilini çıkarmak hem de olayı çözmektir. Elbette olay 1985’de geçtiğinden şimdiki teknolojilerin eksikliğinden pek çok testin yapılması, veri tabanına ulaşılması da zaman alır.
Kayıp kadınların ortak özellikleri pek çok olay yaşayıp Thomas Kadın Sığınağı’nda bir süre kalıp psikolojik destek alıp, eğitim gördükten sonra hayata kazandırılmış kadınlar olmalarıdır. Wendy ve Tommy’nin babaları da Sığınak için gönüllü çalışmaktadırlar.  
Çocukların ifadelerinin alınması esnasında yanlarında bulunmak görevini üzerine alan ilkokul öğretmeni Anne Navarre de olaylara dahil olurken, Vince Leone ile aralarında bir yakınlaşma başlar. 


KİTAPTAN NOTLAR

Öncelikle  kitap etkileyici bir giriş ile başlamakta. Bir çocuğun katil babasını kendi el yazısı ile son derece masumane anlatışı iç burkmakta. Çocuk bunları düşünürken babası genç bir kadını öldürmek için işkence etmekte.

Kitabın girişinden başlamışken; sonundan da bahsetmek istiyorum. Kitaba yazılan son yavan kalmakta. Anne ve çocuk kendilerine farklı bir yol çizerken, katile ne olduğu açıklığa kavuşmazken son yavan kalmakta.

Ayrıca katil olması beklenen kişilerin üzerinde yoğunlaştığından katilin kimliği şaşırtmadığı gibi; katili cinayetleri işlemeye iten psikolojiden bahsedilmemesi kitabın eksiklerinden.
Bence Psikolojik olarak en iyi irdelenen karakter Dennis Farman olmuş bence. Bulunduğu ailenin özellikle babası Frank’ın çocuğa davranış şekli son derece güzel işlenmiş. Çocuk cinayete kurban giden kadının eline keserek alması göz ardı edilerek; kendinden beklenen sona adım adım yürürken Frank’ın da karısını öldürmesi son derece ironik. Keşke Cody bundan nasibini almamış olsaydı.

Sonuç olarak; konu ve kurgu olarak beğendiğim ancak sonunu bağlamak konusunda başarısız bulduğum bir kitap oldu. 


YENİ KİTAPLARLA GÖRÜŞMEK ÜZERE…

3 yorum:

  1. Kitabı ben de okudum yazdıklarınıza katılıyorum. Başlangıcı ve gidişi çok güzeldi ancak sonu beklentiyi karşılamıyor. İlk kitabı olduğunu da bilmiyordum. Yorum için teşekkürler.

    YanıtlaSil
  2. Nasıl tıbbi gerilimin kraliçesi Tess gerritsen ise polisiyenin kraliçesi de Tami Hoag dır.Bunun her zaman arkasındayım:)Psikopat özellikle güzeldir.

    YanıtlaSil
  3. Tami okumak isteyip bir türlü başlayamadıklarımdan ama aldım notumu , aklımda:D

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için zaman harcadığınız için Teşekkürler...

Blog sahibi olmayan ziyaretçiler Anonim'i işaretleyip, yorum bırakabilirler.

ARGO İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAZ.

Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görünecektir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...