24 Ocak 2012 Salı

KRİSTİN HANNAH - KIŞ BAHÇESİ


"BAZEN ANNENİN GEÇMİŞİNE BİR KAPI ARALADIĞINDA KENDİ GELECEĞİNİ BULURSUN…"
KRİSTİN HANNAH

Kış Bahçesi, dramatik bir aile geçmişini masalsı bir biçimde anlatıyor. 
Meredith ve Nina Whitson,  tek ortak noktaları anne ve babaları olan birbirine taban tabana zıt iki kız kardeşlerdir. Meredith aile işini devralmış, düzenli bir aile yaşamını sürdüren iki kız annesi bir kadın, Nina ise foto muhabirlik yapan ve ömrünün çoğu yurtdışında insanların hayatlarından kareler yakalamakla geçiren, hayallerinin peşinden gitmiş  bir kadındır. 
İki kız kardeş babalarının aniden kalp krizi geçirmesiyle kendilerini tekrar evde bir arada bulurlar. Birbirine yabancı iki kız kardeş ve bu durumda bile kızlarına avuntu vermeyen aşırı mesafeli anneleri Anya'yla birlikte... 
Ölüm döşeğindeki babalarının hayatındaki bu üç kadından bir isteği vardır; "MASAL" son bir kez anlatılacaktır.. Sonuna kadar...Bu masal, kızlarının annelerinden, küçüklükleri boyunca dinledikleri tek masaldır . Köylü Kız ve Prens. 



Babalarının ölümünden sonra; Nina, Anya, Meredith arasındaki onları bir arada tutmaya yetecek en önemli bağ kopmuştur.. Çünkü anneleri Anya, kızlarına karşı o kadar mesafeli davranmıştır ve aralarındaki iletişim zaman zaman babalarının aracılığı ile olmuştur. Öyle ki; bugüne kadar, aralarında normal bir anne-kız ilişkisi hiç oluşmamıştır. (ya da olmasına anneleri tarafından izin verilmemiştir.) 

Meredith ve Nina annelerinden sevgi görmeyi beklemekten umudu keseli o kadar zaman olmuştur ki; babalarının son isteği onlar için imkansızdır.. Ancak yine de bu isteği belki de sırf babalarının isteği olduğu için kabul ederler... 

Babaları öldüğünde yurt dışındaki Nina işinin başına dönerken; soğuk ve mesafeli anneleriyle ilgilenmek aile işini devralıp ailesinin yakınından hiç ayrılmamış olan Meredith'e kalır.  
Nina, vefat eden babasının küllerini  doğum gününde en sevdiği yer olan "BELYE NOCHİ" de toprağa saçılması için geri döndüğünde; Meredith annesinin akli dengesini yitirdiğini zannederken, Nina annesinin korkusunu fark eder...  Annesi aklını kaçırmış gibi her gün "Kış Bahçesi"ne gitmekte orada bir "Aslan"dan bahsetmekte, Leo ile konuşmaktadır. Duvar kağıtlarını söküp onları pişirmeye çalışmaktadır. Yaptıkları son derece anlamsızdır.

Üç kadın bir arya geldiğinde; artık babalarının vasiyetini yerine getirip; masalı anlatma vakti gelmiştir.
Meredith ve Nina aslında bu masalı aslında çocukken bir çok kez dinlemişlerdir.  Ta ki ; Meredith bu masalı drama haline getirip oynamaya kalkıncaya kadar. Bu girişimi annesinin ona kızmasına ve masalın bir daha anlatılmamasına sebep olmuştur. Yıllar sonra  anneleri her gece, sadece karanlıkta, masalı parça parça anlatmaya başlar.  Masal anlatıldıkça kız kardeşler, annelerinin geçmişine yolculuk yapmaya başlarlar; 
Annelerinin delilik gibi gelen davranışlarının aslında geçmişin izleri olduğunu anlarlar.. Annelerinin masalında anlattığı Vera aslında annelerinin kendisidir. Masalda Stalin dönemindeki Leningrad kuşatması Vera, onun kocası Sasha, oğlu Leo, kızı Anya, üzerinden ayrıntılı bir biçimde anlatılmaktadır.  
Vera'nın babasının hapse girişinin ardından, kocasının da hapse girmesiyle Vera için zor günler tüm hızıyla başlamıştır. Onların ardından kız kardeşini saldırıda, annesini açlıktan, oğlunu  iskorbütten ve kızını  bir patlamada kaybetmiştir.. Savaşın tüm acılarını bir bir yaşamıştır... Ölüm, açlık, hastalık, sefalet... 


Anneleri masalı anlattıkları esnada kızları evde annelerine yıllar önce gelmiş bir mektup bulurlar. Bu mektup Alaska'daki bir profesörden gelmiş, savaş yıllarını anlatması için yapılan bir davettir. Anya bu teklifi hiç kabul etmemiştir. Ancak kızları onu ikna eder ve yolculuğa çıkarlar. 


Annelerini çağıran profesör felç geçirmiş çalışmalarına oğlu devam etmektedir. Anya, hayat hikayesini anlattıktan sonra kaydedilen kaseti Sitka'ya teslim etmeye giderler... Burada tanıştıkları 60 yaşlarındaki Rus bir hanımla çay içtikleri esnada kadının anne ve babasına ait düğün fotoğrafını görürler.. Bu fotoğraf Anya'nın Sasha'ya orduya katılırken verdiği düğün fotoğrafıdır. 
Sasha ve Anya patlamadan kurtulmuşlar ve çok uğraşmalarına rağmen anneleri Vera (Anya)'yı bulamamışlardır. Babası yani Sasha, bir kaç ay önce 80 yaşında annesini beklerken kalbine yenik düşmüştür... Anya ise onların öldüğünü düşünerek yıllarca acı çekmiştir.  Vera da kızının adını alarak acısını kucaklamıştır. 
Anya ve kızları birlikte mutlu bir aile olurlar, - geç de olsa - ... Anya kızlarının birbiriyle mutlu olduklarını gördüklerinde artık Sasha ve Leo'nun yanına gitme vakti gelmiştir.  Anya, çok sevdiği KIŞ BAHÇESİ'nden Leo ve Sasha'nın yanına gider. 


 

Kristin Hannah, Kış Bahçesi’nde  karakterlerine hayat verirken onların psikolojilerini bizlere derinlemesine anlatıyor. Savaşı yaşıyor, Rusya’nın soğuğunda üşüyor, Nina ile Afrika’nın sıcağında yanıyorsunuz. Yemek yerken savaştaki aç insanları düşünüp bir daha düşünüyorsunuz.
 Vera’nın hayat hikayesiyle birlikte Vera'nın acısını da iliklerinize kadar yaşıyorsunuz.  Hele Leo'nun ölümü yüreğinize dokunuyor her aklınıza geldiğinde... Bir annenin gizli kalan geçmişinin, kızlarının geleceğini bu kadar etkileyeceğini kim bilebilir?
Romanda en üzüldüğüm kısımlardan biri de anne ve kızlarının anne- kız ilişkisini tam olarak yaşayamadan annelerinin vefat etmesidir.
Otobiyografi ile tarihi birleştiren, aynı zamanda duygulara da hitap eden romanlardan hoşlananlara kesinlikle tavsiye edilebilecek bir roman... 
Yeni kitaplarla ve paylaşımlarla görüşmek dileğiyle...

29 yorum:

  1. Kitaplığımda var ama fırsat bulup da bir okuyamadım.Şuan okuduğum eser bitsin hemen buna sarılacağım.Teşekkürler...

    YanıtlaSil
  2. Ateşböceği Yolu'nu okumadıysan yazarın bu kitabını da tavsiye ederim. İkisi de birbirinden güzel.

    YanıtlaSil
  3. listeye eklenmiştir , teşekkürler...elimdekiler bitse de listeye geçsem diye sabırrsı<lanıyorum...

    YanıtlaSil
  4. bahar006 ateşböceği yoluda var elimde ikisini de okuyacağım,teşekkürler...

    YanıtlaSil
  5. Kitabı okumadım ama siz çok güzel anlatmışsınız bu kitabı:)

    YanıtlaSil
  6. Kitabı yeni bitirdim. Bitirdiğim gibide sizin bloga baktım, muhakkak bir yorum vardır diyerek. Bir süredir elimde olmasına rağmen yeni bitirdim malesef ki.
    Asabi bakireden ve sizin yorumlarınız benim için önemli. Keyifli okumalar.

    YanıtlaSil
  7. güzel yorumlarınıza teşekkürler...

    YanıtlaSil
  8. güzel iltifatınıza teşekkür ederim acemi blogger.. kış bahçesi benim en beğendiğim kristin Hannah romanı..size de iyi okumalar..

    YanıtlaSil
  9. Kitabı bir kaç dk önce bitirdim.tek kelimeyle muhteşem.bir kitap okurkenhic bu kadr çok aglamamiştim.okumayi düşünenler lütfen sabredin.inanilmaz bir öyküyle karşilaşacaksiniz...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. benim en sevdiğim kristin hannah romanı.. ben de gözyaşlarıma hakim olamamıştım...

      Sil
  10. ben de çok ağladım kitabın sonunda sevgili ümit bal...

    YanıtlaSil
  11. çoook güzel bir kitap yeni biirdim ve üsüne bu güzel yorum bir daha yaşattı bana kitbı.okurken içinde kayboldum bıraktığımda gerçek hayata adaptasyonda zorlandım desem yalan olmaz...

    YanıtlaSil
  12. Araştırdım ama bulamadım gerçek bir hayat öyküsünden mi etkilenmiş yazar? Yoksa tamamen uydurmaca mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bu konuda hiç bir bilgiye rastlamadım.. ama kurguysa; özellikle masal kısmı; yazar gerçekten güzel kurgulamış. bence masal bu romanı diğer kristin hannah romanlarından farklı kılıyor.

      Sil
  13. cok guzel bir kitap ben bir haftada bitirdim

    YanıtlaSil
  14. Hala kitabın etkisindeyim. Ben de bir kitabı okurken bu kadar çok ağladığımı hatırlamıyorum. Tek kelimeyle MUHTEŞEMDİ

    YanıtlaSil
  15. ben bu kitabi okuyali bir yil olmasina ragmen halen dostlarima tavsiye ediyorum... cok etkileyici bir kitap..

    YanıtlaSil
  16. kitap gerçek bir hayat hikayesimi kurgumu bilmiyorum ama leningrad hitler tarafından 900 gün (30 ay) kuşatma altında kalmış ve soğuk, açlık ve bombardımanlar sonucunda birmilyondan fazla insanın ölümüne neden olmuştur. Savaş sonrası Tanya Saviçeva adlı 11 yaşındaki bir kızın tutmuş olduğu günlük mahkemelerde delil olarak kullanılmış. Bence yazarda bu günlükten faydalanmış olabilir.
    Kitab benide çok etkiledi aynı şekilde yazarın "GECE YOLU" adlı kitabıda beni çok etkilemiştir. kitap severlere tavsiye ederim.
    Mutlu kalın

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. paylaşımınız için teşekkür ederim.. verdiğiniz bilgiler karaktere daha farklı bir açıdan bakmak adına çok güzel.. sevgiler..

      Sil
  17. evet çok güzeldi kitabı 4 günde bitirdim bitirene kadar gözüme uyku girmedi ve bitirince de çok ağlamıştım.. eğer düşünürseniz Jojo MOYES in" SENDEN ÖNCE BEN " romanınıda öneririm.

    YanıtlaSil
  18. kesinlikle okumalısın muhteşem bi aşk hikayesi. ve not alacağın bir kitap daha.. Denielle STEEL "Aynadaki Görüntü" sana garanti veririm ki kitabın sonuna yaklaştıkça gözyaşlarını kesinlikle tutamayacaksın emineciğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tavsiyenizi dikkate alacağım sevgili adsız... not alıyorum.. sevgiler...

      Sil
  19. En sevdiğim kitaplardan ben Gece Yolu'nda da çok ağlamıştım :D tavsiye etmiş olayım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gece Yolu'nu okudum ama yorumlamaya vakit bulamadım. özellikle ölüm sahnesi çok vurucuydu.

      Sil
    2. https://kitaplarimolmadanasla.blogspot.com/2018/10/kristin-hannah-gece-yolu.html

      Gece Yolu yorumum...

      Sil
  20. Çok etkilendim paylaşmak için ellerinize sağlık teşekkürler değişik bir hikaye üzüntü var :)

    YanıtlaSil
  21. Bir kitap ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi cok güzel bir yaİ olmuş 🌷

    YanıtlaSil

Yorum yazmak için zaman harcadığınız için Teşekkürler...

Blog sahibi olmayan ziyaretçiler Anonim'i işaretleyip, yorum bırakabilirler.

ARGO İÇEREN YORUMLAR YAYINLANMAZ.

Yorumunuz blog sahibininin onayından sonra görünecektir.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...