MERHABALAR,
Yaşar Kemal’in YKY’den çıkmış, kitap kapakları pek çok önemli ressam tarafından tasarlanmış serisi benim 2004’te ilk göreve başladığımda ciddi bir meblağ vererek aldığım ilk setlerden biridir. Kitaplığımın da bence en değerli eserleridir. 2004’den sonraki eserlerini de alıp seti tamamlamak istiyorum ilk fırsatta. Seti uzun zaman önce almış olmama rağmen, hem okuduğumda notlar tutmadığımdan, hem de blog arşivimde olmasını istediğimden yeniden okudum 2163 sayfalık bu dev eseri. Hem güzel bir nostalji oldu hem de gözden kaçırdığım bölümleri tekrar yakalamak için fırsat oldu bu arada.
“Çakırdikeni en pis, en kıraç toprakta biter. Bir toprak ki bembeyaz,
peynir gibidir. Ot bitmez, ağaç bitmez, eşek inciri bile bitmez, işte orada
çakırdikeni keyifle serile serpile biter, büyür, gelişir.
En iyi toprakta bir tek çakırdikenine rast gelinmez. Bunun sebebi, bir kere
iyi toprak boş kalmaz, her zaman sürülür ekilir. Bir de, öyle geliyor ki,
çakırdikeni iyi toprağı sevmez.” (İnce Memed – 1, s.12)
ARKA KAPAK
Otuz
iki yıllık bir zaman diliminde yazılan İnce Memed dörtlüsü düzene başkaldıran
Memed'in ve insan ilişkileri, doğası ve renkleriyle Çukurova'nın öyküsüdür.
Yaşar Kemal'in söyleyişiyle “içinde başkaldırma kurduysa doğmuş” bir insanın,
“mecbur adam”ın romanı.
Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Durdu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Durdu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.
“Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı.” The New York Times Book Review, (A.B.D.)
“Şaşırtıcı, orijinal bir kitap.” Sunday Times, (İngiltere)
“Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz.” Sunday Times, (İngiltere)
“Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı” The Booksell, (İngiltere)
“Yaşar Kemal, karakterlerini unutulmaz, seçkin ve gerçek hayattan daha da gerçekçi kılan detay zenginliği ile Rus Edebiyatının kalitesine ulaşıyor.” Sunday Telegraph (İngiltere)
Abdi Ağa'nın zulmüyle köyünü terk etmek zorunda kalan Memed, Ağa'nın yeğeniyle evlendirilmek üzere olan Hatçe'yi kaçırır. Abdi Ağa'yı yaralayan, yeğenini de öldüren Memed eşkıya Deli Durdu'ya katılır, ancak kıyıcılığına katlanamadığı Deli Durdu'dan iki arkadaşıyla birlikte ayrılır. Memed, sıradan bir köy çocuğuyken, zulmedenler için eşkıyaya, köylüler içinse bir kurtarıcıya dönüşür.
“Bir yaşam biçimini bir halkın portresi olarak böylesine veren bu romandan daha iyisi yazılamazdı.” The New York Times Book Review, (A.B.D.)
“Şaşırtıcı, orijinal bir kitap.” Sunday Times, (İngiltere)
“Epik boyutlara ulaşan ve muhteşem bir sona ulaşmak için hız kazanan öyküye kendinizi kaptırıyorsunuz.” Sunday Times, (İngiltere)
“Yaşar Kemal, şaşılacak ölçüde yaratıcı” The Booksell, (İngiltere)
“Yaşar Kemal, karakterlerini unutulmaz, seçkin ve gerçek hayattan daha da gerçekçi kılan detay zenginliği ile Rus Edebiyatının kalitesine ulaşıyor.” Sunday Telegraph (İngiltere)
ÖZET
Romanımızın 436 sayfalık ilk cildi yazarın
ayrıntılı bir biçimde yaptığı Çukurova tasviri ile başlamakta. Bataklığından,
dağlarına, Anavarza’dan Toroslar’a, bitkilerden hayvanlarına kadar Çukurova
tablosu canlanmakta karşınızda doğanın tüm renkleriyle.
On bir yaşındaki Memed; Dikenlidüzü’ne yerleşmiş
beş köyün en büyüğü olan Değirmenoluk köyünde annesi Döne ile yaşamaktadır.
Babası İbrahim ölmüştür. Değirmenoluk’un da dahil olduğu beş köyün
topraklarının tamamı Abdi Ağa’ya aittir. Memed, Abdi Ağa’nın çiftini sürmekte,
karın tokluğuna Abdi Ağa için çalışmaktadır. Abdi Ağa’nın eziyetlerine
Dikenlidüzü’nün çakırdikenlerinin vücudunda açtığı yaralara dayanamayan Memed
köyünden kaçar, tesadüfen Kesme köyüne Süleyman’ın evine gelir. Başından
geçenleri anlatır. Süleyman bu küçük çocuğa sahip çıkar, evine kabul eder.
Abdi Ağa’nın adamlarınca da aranan Memed
bulunamaz. Annesi Döne ondan umudu keser. Süleyman’ın evinde çok sevilen ve
onun keçilerini güden ve Memed ekinleri biçme zamanı geldiğinde annesinin
yalnız kalmasına dayanamayarak köye geri döner.
Abdi Ağa, köylülerin topraklarını
kullanmaları karşılığında tarladan çıkan mahsulün üçte birini köylülere
bırakmakta, üçte ikisini kendisine almaktadır. Memed’in kaçışına çok sinirlenen
Abdi Ağa buğdayın sadece dörtte birini kış için Annesi ve Memed’e verince Memed
ve Döne kışı çok zor geçirirler. Her ne kadar köylüler yardım etseler de
onların durumu da pek farklı değildir. Ellerindeki mahsul biten köylüler elleri
avuçlarındakini buğday karşılığında yok pahasına Abdi Ağa’ya satarlar. Döne ve
Memed de tek ineklerini Abdi Ağa’ya satmak zorunda kalırlar.
Memed, türlü sıkıntılar, Abdi Ağa’nın
zulmü altında büyür ve on sekiz yaşına gelir. İlk defa arkadaşı Mustafa ile
kasabaya inmesi; onun köy dışında da bir dünyanın var olduğunu ve orada ağa
olmadığını öğrenmesini sağlar.
Çocukluğundan beri aşık olduğu Hatçe ile
Çukurova’ya gitmenin hayalini kurar. Hatçe ile Memed birbirlerini
çocukluklarından bu yana severler. Memed, Hatçe’yi kaçırıp Çukurova’ya gitmeyi,
bundan böyle orada yaşamayı düşünür. Ama çok geçmeden zor hayatının tek umudu
Hatçe’yi Abdi Ağa’nın yeğeni Veli’ye isterler. Ailesi Hatçe’yi ağanın yeğenine
verirler. Çok geçmeden Memed, Hatçe’yi kaçırır.
…“Bu
gâvur Abdi’yi vuranın eli nurlanır… Cennete gider .(İnce Memed – 1,s.59).
Memed ile Hatçe’nin kaçtığını duyan Abdi
Ağa adamlarını toplar. Çukurova’da Topal Ali adıyla nam salmış izci Ali’yi de
yanına alarak Memed’le Hatçe’nin peşine düşerler. Her ne kadar Topal Ali
kendisine istekte bulunan köylülerden Pancar Hösük’ü kırmak istemiyor, ağa ve
adamlarını yanlış yollarda dolandırıyorsa da sonra dayanamaz ve doğru izi bulur
ve Hatçe ile Memed’i eliyle koymuş gibi bulur. Ama iş işten geçmiş Hatçe kadın
olmuştur.
Memed kendisini bulan Abdi Ağa ve Veli’yi vurur. Veli ölmüş, Abdi Ağa yaralı
kurtulmuştur. Memed çocukluğunda sığındığı Süleyman’ın evinde saklanır.
Süleyman onu eşkıya Deli Durdu’ya götürür. Böylece Memed, Deli Durdu çetesine
katılır. Deli Durdu insanları donuna kadar soyan zalim bir eşkıyadır.
Bu sırada Abdi Ağa da yalancı şahitlerin
ifadeleri ile Hatçe’yi hapse attırır. Onların izini sürüp, felaketlerine sebep
olduğu için suçluluk duyan Topal Ali’yi de yalancı şahitlik yapmağı için köyden
sürer.
Bundan sonra İnce Memed’in eşkıyalık
günleri başlar.
“Ben İnce Memed’im… Anamın, nişanlımın intikamını almak için geldim… Köylülerimin intikamını almak için geldim. Fakir fukaranın intikamını almak için.” (İnce Memed – 1, s.264)
DAHASI ROMANIMIZDA…
KİTAPTAN
NOTLAR
Şunu belirterek başlamak isterim ki, Yaşar Kemal gibi büyük
bir usta ve eşsiz bir kalemin klasikleşmiş bir romanını yorumlama ve eleştirme
işini yapmak kesinlikle benim haddime değil. Zaten İnce Memed hakkında tezler
de yazılmış, defalarca incelenmiş bir efsane. Ben sadece naçizane duygu ve düşüncelerimi
paylaşmak istiyorum sizlerle.
Öncelikle seriyi eylül ayının başında kendimden umduğumdan
daha kısa sürede ve hızla okuduğumu belirtmek isterim. Tabi ki; bunda yazarın
akıcı dili, bolca diyalogun olması ve diyalogların sanki bir tiyatro oyunuymuş
gibi yazılması etkili oldu diyebilirim.
Tabi ki bir de yazarın Çukurova
coğrafyasına has sözcükler ve dili son derece ustaca kullanması da seriyi
keyifle okumamı sağladı. Anlamını bilmediğim pek çok kelime olmasına rağmen
duraksamadan okuyabildim. Çünkü kelimelerin pek çoğunun anlamı cümlenin
gelişinden anlaşılacak kıvamdaydı. Yöreye ait pek çok kelimeyi dağarcığıma
katmak benim adıma keyifli oldu diyebilirim.
Romanın ilk cildinde Memed’in çocukluğundan ve Eşkıya İnce
Memed’e dönüşmeye mecbur Memed’in öyküsü anlatılmakta. İçerik ve olayların
çeşitliliği bakımından benim en sevdiğim cilt oldu diyebilirim.
Olaylar Cumhuriyet’in yeni ilan edildiği dönemlere rastlaması
bakımından yeni devletin emekleme dönemleri de roman fon oluşturmakta. Henüz iç
karışıklıklarından kurtulamamış, güçlünün zayıfı ezdiği, haksızlıkların kol
gezdiği bir coğrafya. Halkı ezen, onlara zulüm eden ağalar ve eşrafla devlet
görevlileri ve komutanlar da iş birliği içindedirler. Onlarda özellikle
köylülere devlet eliyle zulüm ederler. Güçlülerin kazanmasına yardım ederler.
Bu kısımlar dönemi gözler önüne seren romanın en dikkat çekici yanlarından.
Bir de roman karakter sayısı bakımından da
oldukça zengin. Karakterler ve onların hikâyeleri romana ayrıca derinlik
katmakta. Yazarın kadınlara verdiği güçlü roller de ilgi çekici. Hürü Ana, Iraz
benim en çok dikkatimi çeken karakterler oldu. Yine daha sonraki ciltlerde
farklı roller de üstlenecek olan Topal Ali, yazarın çizdiği en güzel
karakterlerden.
Çakırdikenliğin tasviri ile başlayan
romanımız; Abdi Ağa’nın Memed tarafından öldürülmesinden sonra; yine
Çakırdikenliğin köylüler tarafından çift sürülmesinden önce yakılmasıyla sona
ermekte. Tabi ki her şey bitmiş gibi görünmesine rağmen aslında yeni
başlamakta.
“Çift koşma zamanıydı.
Dikenlidüzünün beş köyü bir araya geldi. Genç kızlar en güzel giyitlerini
giydiler. Yaşlı kadınlar sütbeyaz, sakız gibi beyaz başörtü bağladılar.
Davullar çalındı… Büyük bir toy düğün oldu. Durmuş Ali bile hasta haline
bakmadan oyun oynadı. Sonra bir sabah erkenden toptan çakırdikenliğe gidip ateş
verdiler.
İnce Memedden bir daha haber alınmadı. İmi timi bellisiz oldu.
O gün bu gündür, Dikenlidüzü köylüleri her yıl çift koşmazdan önce,
çakırdikenliğe büyük bir toy düğünle ateş verirler. Ateş, üç gün üç gece düzde,
doludizgin yuvarlanır. Çakırdikenliği delicesine yalar. Yana dikenlikten
çığlıklar gelir. Bu ateşle birlikte de Alidağın doruğunda bir top ışık patlar.
Dağın başı üç gece ağarır, gündüz gibi olur.” (İnce Memed – 1, s.436)
Kitapla ilgili tek yapacağım eleştiri romana
değil de yayınevine. Memed’le ilgili en can alıcı noktalar kitabın arka
kapağında yazılı zaten. Bu da şahsen benim “Şimdi Ne olacak ?” değil de, “Ne
zaman olacak?, Hangi sayfada olaylar gerçekleşecek?” duygusuyla okumama neden
oldu. Yapı Kredi Yayınları’nın pek çok kitabının arka kapağında uyguladığı bu yanlış stratejiden bir an önce vazgeçmesi
gerekir bence. Sabahattin Ali Kitaplarında da aynı durum olduğundan bahsetmiştim
daha önce defalarca. Zaten kitap ilgili okumadan önce cevaplamak isteyenler
için internette bolca malzeme bulunmakta; hele ki İnce Memed gibi efsane bir
kitap söz konusu olduğunda… Yayınevine duyurulur.
İNCE MEMED - 2 ile çok yakında görüşmek üzere...
SEVGİLER..
İnce Memed aklımda ama bir türlü kısmet olmadı okumak... arka kapakları okumaya korkuyorum ben zaten, kiminde gerçekten fazlasıyla açıklayıcı bilgi oluyor. baktım ayrıntıya girmeye başlıyor arka kapağı okumuyorum ben:) tanıtım için teşekkürler...
YanıtlaSilyaşar kemal sevilir , hem de çok...
YanıtlaSilMimledim :) Bloguma beklerim :)
YanıtlaSil