MERHABALAR,
KİTABA BAŞLARKEN;
"Hayat dediğimiz ne?Acıların yer aldığı bir vadi. Dünya dediğimiz? Duygusuz insanlar kalabalığı."
“Ah, Rus Milleti! Bir türlü eceliyle
ölmeyi beceremez!” (Sayfa 170)
ARKA KAPAK
Zengin olmak için akıl almaz bir
plan yapan Çiçikov, sahip oldukları köylü sayısı üzerinden vergi ödemek zorunda
olan toprak sahipleriyle görüşür. Rusya’daki önemli bir kanuni boşluk
sayesinde, sadece resmi kayıtlarda yaşıyor görünen köylüleri kâğıt üzerinde
satın almak ister. Ölü canlar üzerinden yapılan pazarlıklar, karikatürize
edilmiş karakterlerle daha da çarpıcı hale gelir ve okurun aklında tek bir soru
oluşur: Artık yaşamayan birinin sahibi kimdir?
Gogol’ün, Puşkin’in önerisiyle İlahi
Komedya’dan esinlenerek yazdığı ve zengin olma hayalinin peşinde karanlık
yollara sapmanın kolay ve alışılagelmiş olduğunun gösterildiği bu eseri, Uğur
Büke’nin özenli çevirisiyle sunuyoruz.
19
yy.’ daki Çarlık Rusya’sında Pavel Ivanovic Çiçikov, her ne kadar farklı
tanıtsa da yaptığı dolandırıcılıklardan dolayı gümrük dairesinden kovulmuş,
işsiz güçsüz, düzenbaz biridir. Serflik sistemi kaldırılmadan önce; toprak
sahipleri sahip oldukları köylü sayısına göre devlete vergi ödemekteydiler.
Köylü sayımları dört yılda bir yapılmakta ve nüfustan düşme işlemi de buna
istinaden dört yılda bir yapılmaktaydı. Toprak sahipleri köylülerini teminat
olarak göstererek devletten para alabilmekteydiler. Bu durumu bilen Çiçikov
bir plan yapar.
Kendisini de zengin, nüfuzlu bir devlet görevlisi gibi tanıtan
Çiçikov, tanıştığı toprak sahiplerini cüzi bir para karşılığında sayımdan sonra
ölmüş, diğer sayıma kadar vergisi ödenecek “ÖLÜ CANLAR” dan kurtarmak ister.
Amacı hem zengin bir toprak sahibi gibi görünmek, iyi bir evlilik yapmak hem de
ölü canları teminat göstererek devletten para almaktır.
Çiçikov N. adlı kasabaya gelir. Öncelikle geldiği kasabada kaldığı handa
o bölgenin ekonomik durumunu, toprak sahiplerinin adlarını, devlet memurlarının
karakterlerini ve köylülerinin sayısını öğrenir. Yanındaki arabacısı Selifan ve Uşağı Petruşka da ona yardımcı olur.
Kasabanın
eşrafı Çiçikovun girişkenliğine, sevimli mizacına aldanır; onu çiftliğinde
çalışacak işçi arayan bir toprak sahibi sanarak aralarına alırlar. Çiçikov
farklı biçimlerde tanıtıp, sevimli göstererek kendisini ileri gelenlerin
evlerine yaptıkları eğlencelere davet ettirmeyi de başarır. Çiçikov toprak
sahiplerini ölü canların vergi yükünden kurtarma bahanesi ile pek çok ölü canı
satın alır. Silik ve şahsiyetsiz,
Manilov’dan Kumarbaz, yalancı ve sarhoş Nozdrov’dan, kaba saba Sobakeviç’den ve pek
çok toprak sahibinden ölü canlar alır.
Ancak
sonraları satın aldığı ölü canların eski sahipleri yavaş yavaş da şüpheye
düşmeye başlar. Vergi yükünden başka bir işe yaramayan ölü canları Çiçikov ne
yapacaktır. Çiçikov’un kendisine az para ödediğinden şüphelenen yaşlı bir
toprak sahibi olan merhum bakanlık kâtibinin karısı Korobaçka Çiçikov ile ilgili ileri geri konuşarak insanların şüphelerini
Çiçikov üzerine çeker.
Dedikodular üzerine kentin ileri gelenleri polis
müdürünün evinde toplanırlar. Çiçikov’un gerçekte kim olduğu ile ilgili
iddialar ortaya atılır. Nozdrov’un söyledikleri büsbüütn ortalığı karıştırır. Kimileri
onun valinin güzeller güzeli kızıyla evlenmek istediği iddiasını ortaya atar. Hatta
Çiçikov bazılarına göre Valinin kızını kaçıracaktır. Bazıları da onun bir
casus, hatta kılık değiştirmiş Napolyon olduğunu söyler. Çiçikov alelacele hazırlanır,
kasabadan ayrılır ve aynı senaryoyu oynayacağı bir diğer kasabaya doğru atlı
arabasını sürer.
2 ve 3. ciltleri de kitabımızda...
“Rus halkı lafı gediğine tam koyar!
Eğer birisine lakap uydurulmuşsa, o lakap bütün sülalesine yayılır, nereye
giderse gitsin, ister memur olsun, ister emekli, ister Petersburg’a isterse
dünyanın bir ucuna gitsino lakap peşini bırakmaz. Sonrasında her türlü
kurnazlığa başvursa da, her yolu deneyerek, hatta parayla yazıcı tutup eski
knyaz kütüklerinden sildirmeye çalışarak kurtulmaya çalışsa da hiçbir şey fayda
etmez. Ne de olsa karga olanca sesiyle bağırıp yerini belli eder. Yakıştırılan
lakap aynı yazı gibidir. Ne kazınır ne de baltayla kesip atılır.” (Sayfa 135)
ALINTILAR
“Ne olursa olsun, gençliğin neden
olduğu boş hayallere değil, sağlam bir temele dayanmadığı sürece insanın hedefi
tam olarak belli olmaz.” (Sayfa 181)
“Kadınların karakter olarak
erkeklere göre daha zayıf ve güçsüz oldukları olaylar vardır ama yeri geldi mi
yalnızca erkeklerden değil, dünyadaki her şeyden daha sert oldukları da
gerçektir.” (Sayfa 211)
“Aptalın sözü ne kadar aptalca
olursa olsun bazen akıllı birinin kafasını karıştırmaya yeterlidir.” (Sayfa
214)
“Korku bulaşıcılıkta vebadan daha
tehlikelidir, anında yayılır.” (Sayfa 238)
“Yol sözcüğü nasıl da tuhaf, insanı
çeken, alıp götüren muhteşem bir sözcüktür!” (Sayfa 271)
“…para dünyadaki en güvenilir
şeydir.”( (Sayfa 276)
KİTAPTAN NOTLAR
Koridor Yayınlarının bez ciltli
hazırlamış olduğu klasikler serisinden pek çok kitap aldım. Daha önce Franz
Kafka’nın “DAVA”sını da yorumlamıştım kendimce. Kitapların baskısı, kağıt
kalitesi ve kapağı gerçekten güzel. Ancak daha önce İletişim Yayınlarından
almış olduğum Savaş Ve Barış, Suç Ve Ceza, Anna Karenina, Oblomov… gibi
klasiklerin önsöz ve sonsözlerinde kitap
ve yazar ile ilgili ayrıntılı bilgileri okumak kitabı, kitabın yazıldığı
dönemi ve ayrıntıları anlamak son derece güzeldi. Her ne kadar bez cilt görüntü
olarak bir adım önde olsa da sanırım klasikleri İletişim Yayınlarından almak
kitabı özümsemek isteyen okuyucu için daha doğru olacak diye düşünüyorum. Ya da
belki Koridor Yayınları yeni basımlara bu tarz bilgiler ekleyebilir.
Kitabın ilk cidinin yazımının
ardından yazar 3 cilt olarak tasarladığı seriyi tam anlamı ile tamamlamamış.
Kimi kaynaklar sağlık sorunlarından kimisi de gelen ağır eleştirilere bağlı
olduğunu belirmekte. Yazarın sağlığında basılmamış, el yazmaları ile 2. Ve 3.
Ciltler eklenmiş. Fakat 2. Ve 3. Ciltte eksik bölümler, eksik sözcükler bolca
bulunmakta. Bu durum kitaptaki notlar ve eklemeler dışında olsa da maalesef
bazı bölümlerin anlaşırlığını eksik kılmış.
Yazar zaman zaman romanı keserek okuyucuya seslenmiş, bazen oldukça uzun gelebilecek betimlemeler ile özellikle Rus halkı ile ilgili hiciv içeren yorumlarını yapmıştır. Bu kısımlar benim kitapta en çok sevdiğim kısımlar oldu.
Yazar kitabında karakterler
aracılığı ile dönemi, Rus halkını, Rus köylüsünü oldukça mizahi bir dil ile
eleştirmiş. Edebiyat tarihçilerinin iddiasına göre yazar üç cilt olarak
tasarladığı eserin ilk cildinde adeta bir kolay yoldan para kazanma hayali
kuran dolandırıcılar geçidi tasarlamıştır. İkinci ciltte ise; Rus insanının
olumlu taraflarını işleyerek insanına olan umudu işleyecektir. Ancak yazarın
hastalığı da ömrü de yetmemiştir maalesef… Keşke okuma imkânımız olabilseydi.
NOT: İLK GÖRSEL ALINTIDIR.
Rusya'nın kötü yüzünü gösterdiği bu kitaptan sonra iyi taraflarını gösteren devam yazacakmış diye okumuştum. Ama bu kitap çok tepki çekince yazmamış.
YanıtlaSilYazarların tamamlanmamış notlarını basıp piyasaya sürmelerini sevmiyorum . Sadece üstlerinden para kazanma sevdasıyla ölülerinin üzerlerine basıyorlar gibi geliyor.
Ben de kitap boyunca yazar tamamlasaydı ne yazardı diye düşünmeden edemedim. Her şeye rağmen okumaktan keyif aldığım bir kitap oldu.
SilÖlü Canlar, hem iktisadi hem sosyolojik temelli önemli bir roman. Bu güzel romanı nitellikli bir yazıyla gündeme taşıdığınız için tesekkürler.
YanıtlaSilElimden geldiğince kapsamlı ve faydalı yazılar yazamaya çalışıyorum beğenmenize sevindim... sevgiler. :)
SilSanırım üniversitede okumuştum aklımda olsun yine okuyayım
YanıtlaSiliyi okumalar... sevgiler. :)
SilMerhaba.
YanıtlaSilÇoğu klasik kitapları okumama rağmen bunu okumamışım. Aklıma not ettim. Klasik kitapları İş Kültür Yayınlarından okumayı seviyorum. Çeviri ve baskı kalitelerinin yanında fiyat olarak da ekonomik oluyor .
Yalnız kitabı yorumlarken çok fazla özet vermişsiniz Bazı yerleri okumadım yazınızın çünkü kitabı okumayı düşünüyorum. Naçizane fikrim olarak belirtmek istedim. Çok fazla spoiler ve özet olunca biz okumayanlar için iyi olmuyor. 😊
İyi akşamlar.
Ben de kitabı alırken; hangi yayınevini almalıyım diye kıyaslama yaptım. Ancak kitabın ciltli kapağı tercih sebeplerimden oldu. Özet verme kısmına gelince daha önce de buna benzer yorumlar aldım. Blogu kendime arşiv oluşturmak için yazmaktayım. Bu nedenle bazen fazlaca spoiler içeriyor olabilir. iyi akşamlar sevgiler... :)
Silİyi okumalar... Sevgiler... :)
YanıtlaSilKlasikleşmiş bir kitap güzel olduğuna şüphe yok ama bu tarz kitaplara yaklaşamıyorum siyaset vari veyahut tarihi içerikli edebi kitaplara uzağım birazcıkın. Bu arada iade-i ziyarete geldim fakat ben takipteyim sizi uzun zamandır :)
YanıtlaSilSevgiler
Sizin gibi okuyan insanları görmek çok çok mutlu ediyor beni. Şu anda ben de antony bourdain mutfak sırlarını okuyorum.
YanıtlaSilGogol 'ün hikayelerini çok severek okumuştum. Bu kitap da sırada bekleyenlerden...
YanıtlaSilhikayeleri de muazzam bence. Ben en çok Palto'yu sevmiştim.
SilGogol'ün Taras Bulba'sını okudum, Ölü Canlar'da kitaplığımda çoktandır bekliyor. Sanırım tamamlanmamış olması bu kadar bekletmeme sebep oldu ama bir şekilde okumam lazım:) sizin tanıtımınızı görünce yeniden aklıma geldi. Teşekkürler, sevgiler:)
YanıtlaSilUnutulmaz kahraman Cicikov...
YanıtlaSilGogol'un bu eseri, özellikle de ikinci cildini bunalım geçirdiği dönemde yazmış. Hatta ikinci cildin büm baskılarını yakmış. Emeğinize sağlık.
YanıtlaSilMerhabalar,
YanıtlaSilRus roman ve oyun yazarı Nikolay Gogol'un ''Bir Delinin Hatıra Defteri'' adlı oyununu geçtiğimiz günlerde okuyup bitirdim. Bu oyuna gitme fırsatı bulamamıştım ama eserini okumuş olmak da mutluluk verici. En sevdiğim alıntıları okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/bir-delinin-hatira-defteri-kitap-yorumu/
Keyifli okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıcakla kalın.