MERHABALAR, KİTAPLARIM OLMADAN ASLA BLOGU SEVGİLİ TAKİPÇİLERİ;
Yazıma HALİDE EDİB ADIVAR'ı anlatan bir alıntı ile başlamak istiyorum. Alıntı Wikipedia'dan...
Halide
Edib Adıvar (Osmanlıca: خالده اديب اديوار; d.
1884 - ö. 9 Ocak 1964), Türk yazar, siyasetçi, akademisyen, öğretmen. Halide
Onbaşı olarak da bilinir.
Halide Edib, 1919 yılında İstanbul halkını ülkenin işgaline
karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş usta
bir hatiptir. Kurtuluş Savaşı’nda cephede Mustafa Kemal’in yanında görev yapmış
bir sivil olmasına rağmen rütbe alarak savaş kahramanı sayılmıştır. Savaş
yıllarında Anadolu Ajansı’nın kurulmasında rol alarak gazetecilik de yapmıştır.
II. Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte yazarlığa başlayan
Halide Edib; yazdığı yirmi bir roman, dört hikâye kitabı, iki tiyatro eseri ve
çeşitli incelemeleriyle Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Türk edebiyatının en
çok eser veren yazarlarındandır. Sinekli Bakkal adlı romanı, en bilinen
eseridir. Eserlerinde kadının eğitilmesine ve toplum içindeki konumuna
özellikle yer vermiş, yazıları ile kadın hakları savunuculuğu yapmıştır. Birçok
kitabı sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanmıştır.
1926 yılından itibaren yurtdışında yaşadığı 14 sene boyunca
verdiği konferanslar ve İngilizce olarak kaleme aldığı eserler sayesinde
zamanının dış ülkelerde en çok tanınan Türk yazarı olmuştur.
İstanbul Üniversitesi’nde edebiyat profesörü olan Halide
Edib, İngiliz Filoloji Kürsüsü Başkanlığı yapmış bir akademisyen; 1950’de
girdiği TBMM’de ise milletvekilliği yapmış bir siyasetçidir. I. TBMM
hükümetinde sağlık bakanı olan Adnan Adıvar’ın eşidir.
ARKA KAPAK
Evin kendisi, çocuğun hafızasında Mor Salkımlı Ev yaftasını taşır. Bu ev, yarım asırdan ziyade, bazan da her gece, bu küçük kızın rüyalarına girmiştir. Arka taraftaki bahçeye nazır pencereler, çifte merdivenlerin sahanlıklarındaki ince uzun pencereleri, baştan başa mor salkımlıdır ve akşam güneşinde mor çiçekler arasında camlar birer ateş levhası gibi parlar.
Halide Edib Adıvar, anılarını iki cilt haline kaleme almış, bu iki cildi de hayatının ayrı dönemlerinde yazmıştı. Mor Salkımlı Ev, yazarın çocukluk günlerinden 1918 yılına kadar olan dönemi anlatır. ‘İstiklâl Savaşı Hatıraları’ alt başlığını verdiği Türk’ün Ateşle İmtihanı ise bu tarihten 1923 yılına kadar olan olayları.Mor Salkımlı Ev’de, ülkesinin tarihine hem bir aydın, hem de bir eylemci olarak büyük katkılarda bulunmuş bir yazarın yetiştiği yılları okuyacaksınız.
“İçimde, mor salkımlı bir ev var, Beşiktaş taraflarında idi. Çocukluğum, o evde geçti, gittim, aradım, bulamadım, yanmış... Onu yazacağım.”
Mor Salkımlı Ev'de, ülkesinin tarihine hem bir aydın, hem de bir eylemci olarak büyük katkılarda bulunmuş bir yazarın yetiştiği yılları okuyacaksınız.
KİTAPTAN
NOTLAR
Mor Salkımlı Ev Halide Edib Adıvar’ın kendi hayatını
çocukluğundan itibaren 1918 yılına kadar anlattığı anı kitabıdır.
Yazar eserin başlarında bizi annesini küçük yaşlarda
kaybetmiş küçük bir kız çocuğu karşılamakta. Bu küçük kız çocuğu kendisinin
bakımını üstlenen haminnesinin Mevlevi bakışı ile babası saray görevlisi Mehmet
Edip’in batılı bakışı arasında serpilmektedir. Kitabın bu kısımları üçüncü
tekil şahsın ağzından yazılırken, kitabın ilerleyen bölümlerinde anlatım
birinci tekil şahsın ağzından anlatılmıştır.
Bu anlamda teknik olarak farklı
bir anlatım tekniği olmuştur. Yazarın ilk dönem çocukluk anıları daha silik
olduğu için mi bu şekilde bir teknik tercih edilmiştir bilemiyorum ancak ben
birinci tekil şahıs kullanarak anlatılan kısımları yazarı anlamak bakımından
daha çok beğendiğimi söyleyebilirim.
Yazar kendi çocukluğuna anılarına yer verirken, bir taraftan
da dönemin siyasi, tarihi olaylarına da yer vererek hayatına yön veren olayları
da anlatmıştır. Özellikle babasının saraydaki görevinden dolayı küçük yaşlardan
itibaren siyasetin içinde olmuş, yaşadığı yıllar bakımından Osmanlı’nın son
yılları ile Genç Cumhuriyetin ilk yılları Halide Edip’in hayatını
şekillendirmiştir.
Kitabı dili pek ağır olmamakla birlikte yayın evinin metnin
içerisinde yer alan kelimeleri Türkçeleştirmek yerine, dipnotlar ile
anlamlarını vermesi doğru bir yaklaşım olmuş. Hem metne sadık kalınmış hem de
kelimeleri anlamları için ayrıca araştırmaya gerek kalmamış.
ALINTILAR
“Nevres Bacı'nın odasının karanlığı o kadar katı bir cisim
halindeydi ki, Mark Twain'in dediği gibi, insan âdeta ısırabilirdi. Fakat
dişlerini kırmadan çiğneyemezdi.”( Sayfa 28)
“Hazreti Ali sadece
savaş meydanı kahramanının karşısına çıkamadığı ilkel ve kollektif kafalardaki
korku sembolünü yok eden bir manevî güç belirtiyordu. Ulusların kafasındaki ve
halkın ruhundaki yerleri sürekli olan kahramanların arasında garip bir benzeyiş
vardır.”( Sayfa 44)
“... hiçbir hayvan işkencenin ve vahşetin verdiği zevke
dayanarak, başka hayvanları parçalamamıştır. Hayvanlar bekaları için her türlü
canavarlığı yapabilirler, fakat hiçbir zaman bu, sadece bir eğlence değildir.”(
Sayfa 50)
“Bir kadın, her zaman
kocasının dışarıdaki münasebetlerine tahammül edebilecek bir vaziyette olsa
dahi kendi evini başkası ile paylaşması mümkün değildir. Çin yazılarında bunu
ifade edebilen iki sembol vardır. Açıkta iki kadın sulh sembolüdür, dam altında
iki kadın harp sembolüdür.”( Sayfa 106)
“Küçük yaştakinlerin serbest ve tabii inkişafları
(gelişmeleri) ancak etraflarının lüzumundan fazla tesiri altında kalmamaları
ile mümkündür.”( Sayfa 148)
“İnsan tabii vatanını
bir bütün olarak sever. Fakat ne olursa olsun, herkesin bir çocukluk hissi ile
bağlı olduğu bir köşe vardır.” (Sayfa 202)
“Burada hep Kant'ın
bir sözünü hatırlarım: “Dünya sahnesine insanların girişini, şiddetle bir
nefret duymadan seyretmek mümkün değildir. Çünkü insanların birbirlerine yaptıkları
kötülük tabiatın yaptığından çok daha fazladır.”( Sayfa 226)
“İnsanların birbirine yaptıkları kötülük tabiatın
yaptığından çok daha fazladır.”( Sayfa 256)
“-Sen niye şarkı söylemiyorsun Jale?
-Benim artık annem yok ki...” ( Sayfa 291)
YENİ PAYLAŞIMLARLA GÖRÜŞMEK ÜZERE....
SEVGİLER...
şahane bir yazar şahane kitap şahane tanıtım ..çok teşekkürler...vikipedia a erişim yasağı kadar beni sinir ve deli eden bir karar yoktur sanırım bu zamanda saçmalık ve salaklık
YanıtlaSilCumhuriyet dönemini göz önünde bulundurduğumuzda cesur ve aydın bir kadın Halide Edib. vikipedia benim için başvuru kaynağıydı. bir kaynaktan mahrum kaldık.
SilSinekli Bakkal'a başlayıp yarım bırakmıştım, bu yaz onu da bitireyim. Bu ara yarım kalan kitapları bitirmek üzere tekrar başlıyorum :)
YanıtlaSilSinekli Bakkal'ı okumuştum ben de yıllar evvel. Kalp Ağrısı ve Zeyno'nun oğlu'nu da beğenmiştim.
SilBEN DE BU ARALAR HALİDE EDİP ÜZERİNDE ÇALIŞMAKTAYIM. HOŞ BİR TESADÜF OLDU EMİNE HANIM. YAKINLARDA HALİDE EDİP'İN AŞK ROMANLARINDAN ''KALP AĞRISI''NI BLOGUMA TAŞIYACAĞIM. GÜÇLÜ BİR KADIN YAZAR OLARAK HALİDE EDİP'İ ÇOK BEĞENMEKTEYİM. KENDİ HAYATINI ANLATTIĞI ''MOR SALKIMLI EV'' İSİMLİ ESERİ DE HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ ÇOK GÜZEL HAZIRLAMIŞSINIZ TEBRİKLER.
YanıtlaSilDöneminin Cesur Yürek'i Halide Edip. Kalp Ağrısı'nı yıllar evvel okumuştum. oradaki bir metafor hala aklımdadır. blogunuzdaki yorumu merakla bekliyorum...
SilBURADAN SİZE KÜÇÜK BİR SIR VEREYİM EMİNE HANIM: BLOGUMDAKİ KLASİKLERİ BİRAZCIK BLOGA YATIRIM OLSUN VE ARAYANLAR(ÖZELLİKLE ORTA ÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ) BULSUN DİYE HAZIRLAMAKTAYIM. BUNDAN DOLAYI BENİM KİTAP TANITIMLARIM BİRAZCIK KISA VE ÖZET ŞEKLİNDE OLMAKTA. YANİ SİZİN BLOGDAKİ TANITIMLAR GİBİ SANATSAL DEĞERLERİ YOK. O SEBEPLE BELKİ BENİM BLOGDDAKİ KALP AĞRISI TANITIMI BU ANLAMDA SİZİ TATMİN ETMEYEBİLİR. TEŞEKKÜRLER.
SilNe zamandır merak ediyorum ama bu metne sadık kalıp aşağıda sözcüğü açıklama işi beni yoruyor o yüzden keyif alamıyorum:(
YanıtlaSilBu konuda size tamamen katılıyorum. Yazara sadık kalmak kaygısı ile okuma zevki maalesef azalıyor. Geçtiğimiz günlerde Peyami Safa'nın Fatih- Harbiye'sini okudum. incecik kitabın her sayfasında eski bir kelimenin açıklaması vardı. kitabın bazı paragraflarını en az iki kez okudum ve keyif almadan bitirdim kitabı.
SilSanki okudum ama tam anımsayamadım detaylarını. Tekrar okumak lâzım sanırım.
YanıtlaSilDetaylı özet ve ön bilgiler için teşekkürler...
Yorum için teşekkürler... sevgiler..
SilYazarın şimdilik Sinekli Bakkal kitabını okudum. Çok beğenmiştim. Sonsuz Panayır kitabı sırada. Bu kitap da aklımda bulunsun. Tanıtım ve tavsiye için teşekkürler.
YanıtlaSil